Bir evren uzaksın benden...Söyle bana nasıl bu kadar karanlık oldun? '' Güneş battığı zaman önümde parıldayan görüntü senin yüzündü.'' Sıcak bir gülümsemesi ile fısıldadı ''Seni bulacağım söz veriyorum bulacağım'' göz yaşlarımı tutamadım ona sadece bir veda ettim, bu hiç adil değil hemde hiç. Hıçkırıklarım ağlamaktan durmuyordu. '' lütfen'' dedim. ' böyle olması gerektiğini biliyorsun Alaska, mecburuz.' 'Beni bulman iki hayat sürdü şimdi bir daha ki ne kadar sürer, Adam bir şey yap lütfen.' 'Yapamıyorum, lanet olsun ki elimden bir şey gelmiyor, denediğimi biliyorsun.' Tam o sırada gök gürültüsü duyduk, gökyüzü hiç parlamadığı kadar çok parladı, ağlamam hızlandı onu kaybediyordum yine ve yine. Birbirimizi sıkı sıkı sarılırken onun çığlığını duydum kendi acımı unutmuştum bile tek düşündüğüm onun acısıydı ve ne yazık ki kısa sürede gökyüzü tüm enerjisini bizi parçalamak için kullandı. Sonsuz ışık bir kar tanesi gibi kayboldu. Tüm ruhumda hissediyordum onu kaybettiğimi ve kendi benliğimi, gözlerim yaşla dolarken 'Lütfen beni bul Adam, ben seni çok özledim.' ...... İki hayat bir hata yüzünden parçalanır, kim karşı çıkabilir ki kaderin gizemli oyununa, Tanrı mı? Hiç sanmıyorum. O bizleri unutalı asırlar geçti. '' Ve bir anda göz göze geldiler o anda dünyaları çarpıştı bir yıldırım gibi, nefeslerini tutmak zorunda kaldılar bir daha kaybetmemek için, sonunda, evet sonunda..''