Ankara'nın herhangi bir Mahallesi'nde geçen aşk hikayesi.
Bir çocuğun resim defterine çizdiği yamuk yumuk ağaçlar, yazın bile bacası tüten evler, uçuşan balonlar, koşuşan çocuklar, pamuk şekerden yapılan bulutlar...hepsi bu mahallede var.
Renklerin şenlendiği siyahın bile pembeye karıştığı bu mahallede geçen gizli aşklar
olgunlaşan bedenler içinde ki çocukça duygulara rastlamak oldukça normal.
Bu mahallede herkesin evinde bir gece yatıya kalacak gibi hissedeceksiniz.
misafir değilsiniz! gerekirse kapının önünü süpürecek akşam yemeğini de siz hazırlayacaksiniz!
Mesleğiniz ne olursa olsun cinsiyet ayrımı gözetmeksizin MOBESE kameralarına yakalanmamanizi önemle arz ederiz.
Zira bir de sizin dedikodularınızı bu kargaşa da konuşmak kızların vahim durumlarını daha da zorlaştırmaktan öteye geçmeyecektir.
Eski sevgilinizi, kendinize aşık etmeye çalıştığınız çocuğu, flortunuzu ve mümkünse gecelerdir stalk yaptığınız çocuğu da bu mahalleye getirmeyin. Her an rakip alabilirsiniz!
Eski, yeni ve olmasını ümit ettiğiniz aşkınızı nenelerinizin donlarına sarıp kirli bir sandığa koyduktan sonra bu saf kadınların aşkına kucak açmanızı rica ediyoruz!
Duvarları konuşan evlerde, kırk yaş üstü menopaza girmeyi elinde yelpazeler ile bekleyen kadınlardan da bilhassa kaçın!
Ya da siz her şeyi boşverip Saye mahallesinde çaresizce oturan kızların kara bahtina yoldaş olun. Çünkü aşık bir kızın içinde ki kelebekleri öldürmesi vakit alacaktır.
^^^^^
BİR FİNCAN TUZ adı ile wattpadde ki ilk kurgudur!!
⚪Klasik mahalle aşkıdır!!
⚪+18 ve daha fazlası mahallemizde kesinlikle bulunacaktır!
⚪Bilinçli şekilde yazılmıştır!
⚪Küfür barındırır
⚪Tamamen kurgu olup gerçekle hiçbir alakası yoktur‼️
Davullar zurnalar kulağımda çınlarken bu deliliğin içinden nasıl kurtulacağımı düşünüyordum. Damatsız düğün yapıyorduk gelin buradaydı davetliler buradaydı olması gereken her şey yerli yerindeydi ama damat yoktu. Yüzümdeki duvak beni boğarken dayanamayıp hızla ayağa kalktım. Nefesim giderek sıklaşırken bir hışımla duvağımı açtım. "Yeterrrr!!!" Daha fazla bu saçmalığa tahammülüm yoktu. "Siz delirdiniz mi beni gelin diye getirdiniz oturttunuz buraya Fazıl Fazıl diye birini sayıklıyorsunuz güya damat, daha bir kere sesini bile duymadım böyle saçmalık mı olur?" Davul zurna sesi bıçakla kesilmiş gibi kesildi. Babam öfkeli gözlerle bana bakarken duvağımı başımdan sıyırıp masanın arkasından çıktım. Halay çekenlerin arasından geçip karanlığa karışmak istedim. "Dur orda İmran hatun!" Tüm alanı kaplayan sesle olduğum yerde kaldım. Karanlığın içinden çıkıp gelen adam önce gelin masasına uğrayıp çıkardığım duvağı aldı. Meydanın ortasına çivilenmiş bana sert adımla yürüyüp yüzümü örttü. "Tek sorun damatsa damat burda başka itirazın yoksa masaya geri dön" sesi itiraz istemez biçimdeydi. Ufak adımlarla masaya geçtiğim de kına da da nişanda da istemede de boş olan yanım doldu. Ya kalbim dolacak mıydı?
#İmran
#Fazıl
#dönem
#bey