"Seni,dizlerinden seyretmek berrak bir denizin dibinden gök ile kavuşumuna şahit olmak gibi" diye mırıldandı kendi kendine Mithat,Sara'nın kucağında çimlere sere serpe uzanırken.Sara bu mırıltıyı duydu ama anlamlandıramadı o an.Bir eliyle Mithat'ın kumral saçlarını okşarken yüzüne bakarak gülümsedi.Hafif esen rüzgar karamel rengi saçlarıyla yüzünü örtüyordu diğer eliyle de saçlarını kulağının arkasında toplayarak anlamaz bir gülüş attı. Mithat yüzünü parkın uzaktaki kalabalık tarafına dönerek "Hiç" diye cevapladı. Sara bu kaçamak gülüşü çok iyi tanıdığından içten kıkırtısına engel olamadı pembe dudaklarını sıktıkça yanakları şişiyor yanakları, şiştikçe pembeleşiyordu...