Avcı ve Günahkâr

Cehennemin ta en dibindeyim. Düşmüş tanrıların birbirlerine en sertinden likör ikram ettikleri kattan bahsediyorum, tezgâhın ardında lanet mezeleri seçmekle meşgulüm. Yehova'ya zehirle süslenmiş elmasını yediren benim. Onu, binbir türlü yalanlarla çaldığı tahtından indiren de benim, istedim ve söke söke kazandım alnımı saran o buzdan tacı; şimdi ise, nasıl sonuçlandığı zerre sikimde olmayan kahrolasıca bir motor yarışının ardından Lovushka'm ile beraber, duvarlarında yalıtım olmadığından dolayı seslerimizin koridorlarında yankılanacağı birtakım ahlâksız eylemlerimiz uğruna lanet olası dört duvarların arasına, evimize geri dönüyoruz.