8 parts Ongoing SIRLARIMIZ...
Sırlarımız vardı bizim, anlatınca tehdidinin korkusuyla yaşayarak geçirdiğimiz o günler...
Ama o günler geçti, yaşanmadı çünkü yaşanıyor hem de tek bir cümle ile...
Sırlarımız bizi kaplıyor hem de karanlığın içerisine, bulanık bir çerçeve içerisine...
O sırların korkusuyla var olmaktansa yalnız kalalım yeter...Sırlarımız ile!..
Sırlarımızı karşımızdaki kişiye anlatırız, karşıdaki kişi ise bizi tek bir hamle, cümle içerisinde bitirir.
"Bizi karanlığıma çekiyorum, özellikle de seni...seni karanlığımda kaybetmek istemiyorum." diyerek hıçkırıklara boğuldu genç kız.
"Gerekirse karanlığına hapsolmuş bir şekilde gerekirse de senin karanlığına çekiliyor bir şekilde olsam dahi yine de senin içinde, elini genç kızın kalbine götürerek, burada olacağım."
"S-seni seviyorum..."
"Ben de s-seni..."
"N-nefesini bo-boşa harca-ahh!.."
"H-hayır hayır l-lütfen b-bak seni kay-..."
...
Şimdi ikiside karanlığın içine gömülmüştü artık. Onlar için tek çare ise 'ÖLÜM' onu da başarabilirlerse tabii...
Başardılar! Veya öyle olduğunu umuyorlardı.
"S-siz kimsiniz??"
"Neden sordunuz hanım efendi?"
"Şey si-"
"Leya!! Buraya gel."
"Gi-gitmem gerekiyor."
"Soruma cevap vermediniz!!"
...
"Ben sanırım size söylemeyi unuttum fakat Leya'nın da sırları var."
"Biliyorum. Herkesin en az bir tane sırrı ve sırrını paylaştığı bir kişi vardır."
...
"Şey..."
"Hadi ama bebeğim."
"Sanırım bana çok kızacaksın fakat artık dayanamıyorum ben Ülkü." ağlamaya başlamıştı genç kız, içindekileri kusmak istiyordu artık.
...
"Şşşt geçti bak, ben buradayım. Ilgım burada, Yağız var, Tuana var öyle de- Tuana nerede??"
"Leya Kırşan!.."
...
"Bak ben bu okuldan atılacak olursam kendimi öldürürüm ve eğer bir hatanız olursa aynı zamanda da bir ipin ucu bana değecek olursa sizi de kendimle aşağıya atar gebertirim. Onda