"Dila," dedi Devran, sanki adımı söylemek ona huzur veriyormuş gibi hali vardı fakat adımı çekinerek zikretmişti. Birkaç dakika gözleri yüzümde dolaştı. "Benim seninle aynı yastığa baş koymaya ihtiyacım var," dedi, gözlerini gözlerimden hiç çekmeden kurduğu cümleyle afalladım. Gözlerimi kaçırdım.
Ona dair hiçbir şey hatırlamıyordum.
"Yine beraber yatalım aynı yatakta," deyince yüzüne baktım. "Yatağımızda," diye düzeltti kendini sonra. "Söz, bir santim yerimden bile kımıldamam. Hareket bile etmeden yatarım yanında. Dokunmam sana, asla. Tenim bile değmez tenine Dila," dedi art arda sıralarken cümlelerini benim ters bir tepki vermemden korkar gibiydi. "Sana yemin ederim ki değmez," dedi tek bir nefeslik es verdikten sonra. "Yeter ki aynı odada, aynı yatakta olmamıza izin ver. Benim yeniden," deyip duraksadı. Konuşmak zor geliyordu sanki ona. Omuzları çökmüştü.
"Benim yeniden sadece bir gecelik de olsa nefes almama izin ver."
+18 sahneler mevcuttur.
*Yetişkin okurlar içindir.
🎼
"Cehennemin benim..." Diye fısıldadı. "Cennetin bu altın zincir... Cennet ile cehennem arasına sıkışıp kalan bu nota sensin."
Bileklik olduğunu düşündüğüm zinciri eline alarak usulca oturduğu yerden ayaklandı. Bakışlarım merakla hareketlerini takip etti. Hemen ayak ucuma gelerek diz çöktü.
"Bu senin," dedi, ayak bileğimi hafif bir dokunuşla kendine çekerek. "Cennet ile cehennem arasında sallanmalı sağlayacak küçük bir hediye." Zincirin klipslerini açarak bileğimin etrafına sardı. "Her adımında ayak bileğinde sarsılacak ve en sonunda olmak istediğin yeri sana gösterecek."
Halhalı ayak bileğimin etrafına dolayarak başını öne eğdi. Dudaklarını bileğimin üzerine bastırdı. Boğuk bir ses yankılandı dudaklarından ama kelimelerini seçemedim.
"Cennetini bul."
❥ Kapak tasarımı: E-Rabbit