Dünyaya bir kez daha gelme ve bu kez yaşamak istediği hayatı seçme şansı olsaydı hayatındaki her şeyi sonsuza kadar değiştirmeyi dilerdi Annemarie. Ancak hiç kimsenin böyle bir şansı yoktu. Anne ve babamızın kim olacağını, adımızı, göz ve saç rengimizi seçemezdik. O da seçememişti.
Josep Bennett'ın kızı olmak onun tercihi değildi. Babasının acımasız ve ünlü bir suç lideri olması da onun suçu değildi. Uluslararası suçlar, cinayetler, yasa dışı ticaret, karanlık ve kirli bir dünyanın içinde oğlunu ve kendisini korumaya çalışırken, hayatının en önemli tercihini yaptı Annemarie.
Sahte bir kimlik, yeni bir ev, bilmediği bir şehir ve hiç tanımadığı insanlar arasında yeni bir hayata başladı. Hayatındaki tek tehlike ölümdü. Josep Bennett'ın kızı olduğunu hiç kimse öğrenmemeliydi. Yine de bunu göze alacak kadar cesurdu.
Josep Bennett kızına özgürlüğü karşısında tek bir şart sunmuştu.
"Attığın her adımda, aldığın her nefeste, gözlerini açtığın her anda gölgen gibi peşinde olacak bir adam seni ve oğlunu koruyacak Annemarie. Dünyadaki hiç kimseye güvenmeyecek, sadece ona güveneceksin. Çünkü o adamın senden başka herkesin Azrail'i olduğunu bilmen yeterli..."
Annemarie babasının şartını kabul etmek zorunda kaldığında, sadece adını bildiği bu adamın varlığına bile tahammül edemezken, onu tanımaya başladıkça kalbinde tomurcuklanan duygulara engel olamaz. Ancak asla unutmaması gereken bir şey vardır.
Işıklar kapalıyken, sakın kimseye güvenme...
*polisiye *romantik *dram *aksiyon *mafya
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu.
Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu.
Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla yüzüne bakıyordum. Ona inat bende gözlerimi kaçırmadım. Geri durmadım.
"Benim" dedi.
"Anlamadım?" dedim. Ve bir az geriye çekildim.
"Kim bu Arhan ağa dedin ya? Benim. Arhan Karadağlı"
TAMAMLANDI