Pürüzlü ve dar sokakta ses çıkaran tek şey benim topuklu ayakkabılarımdı. Birden başka ayak sesleri duymaya başladım ama umursamadım. Derin bir nefes daha verip yola devam ettim.Benim hızlanan adımlarımla arkamdaki adım sesleri de hızlanmaya başladı.Ama korkuyor muyum? Tabikide hayır. Birden arkamdaki şahsiyetin boğuk sesini işittim. ‘‘Bu sokakta tek başına yürüyecek kadar cesaretlisin demek’’Arkamdaki kim olduğu belirsiz şahsiyetin sesiydi bu. Bu sokakta ondan ve benden başka kimse yoktu ve bana seslendiğine adım kadar emindim.Cevap vermeyeceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz demektir.En alaycı sesimi takınarak ‘‘Sende benimle konuşacak kadar cesaretlisin demek’’ diye arkamdaki sese lafı çaktım. Veya ben öyle düşünüyorum. Düşüncelerimi bölen histerik kahkahası oldu. Sanırım manyak birine çattım. Kahkahası bir anda kesildi. ‘‘Cesaretliyiz demek’’ sesi ciddiyet doluydu. Korkmadım desem yalan olur.Ya beni şuracıkta öldürürse bu manyak.Tam bir şey demek için ağzımı açmıştım fakat ağzımı katmamı gerektiren şey onun sesiydi ‘‘ Bu deli cesaretin başına iş aldı küçük kız’’ dediğini pek anlamasam da alayla gülerek yoluma devam ettim. Başıma açacağı dertleri bilemeyerek.All Rights Reserved
1 part