Dumanı tüten sıcak kahvemi dudaklarıma götürdüğüm sırada telefonumun ekranı yanıp sönmeye başladı. Oflayarak gelen mesajı açtım. Tam da tahmin ettiğim gibi eski sevgilim -Gökhan- onu unutamadığımı konu alan upuzun bir metin yollamış.Benden ayrılan kendisiydi fakat daha sonra arkadaşlarımdan birisi başka ilişkim olduğunu söylemiş. O günden beri sürekli arıyor ve hayatıma ondan başka biriyle devam edemeyeceğimi söylüyor.Sanırım oturup düşününce olanları hazmedemedi.''Eylem, ne dersen de ikna olmayacak. Belki de ona fotoğraf atmalısın! ''Sakın 'bir fikrim var' deme!''''Tamam,'' dedikten sonra omuz silkti yavaşça. Dudakları iki yana alayla bükülürken rahatlamaya çalıştım. ''Bir planım var!''Ah, bende bundan korkuyordum.''Bak Eylem'' dedi hayatında ilk kez ciddiyetle. ''Sen Gökhan'dan kurtulmak istiyor musun istemiyor musun?''''İstiyorum'' diyerek onayladım. Konunun nereye gideceğini düşünmek bile tüylerimi ürpertiyordu. Kesinlikle başımıza bela alacaktık. Ilgın ne zaman o bakışları atsa ya ölümden ya da karakolun kapısından dönüyorduk!''Bu yolda her şeyi yapmaya razı mısın?''''Hayır, tabii ki de!''''Yanlış cevap!'' dedi salebini içmeden hemen önce. ''Tabii ki yapacaksın! Şimdi sana bir adet yakışıklı erkek lazım. Ki şu yandaki masada ondan bir adet mevcut.''Çaktırmamayı deneyerek o tarafa döndüm. Üç kişilik bir arkadaş grubuydu. Birisi kumral, diğer ikisi esmerdi. ''Hangisi?'' dedim kaşlarımı çatıp daha iyi görmeye çalışarak. Miyop oluşum bana yardımcı olmuyordu, Ilgın sağ olsun gözlüklerimi de takmıyordum. Ve lens takmayı beceremediğim için öyle ileriyi görmeden gezip duruyordum!''Kumral olan! Afet resmen. Planımı açıklıyorum, sen gidip saati soracaksın ve bende o sırada ikinizi çekeceğim.''''Bu fotoğrafta gayet arkadaşça olarak Gökhan'a iletilecek'' diye söylendim. İki kişi konuşurken çekil