"ölüm müydü yaşamı sonlandıran yaşam mıydı içinde bizi defalarca öldüren yeşil huzuru sağlar mıydı ellerin kan kırmızısıyken giden mi? kalan mı üzülür ikiside birbirini özlerken kimin kaybıydı bu? Ne ölümün ne yaşamın, ne geleceğin ne geçmişin ruhlarımızın kaybıydı" **** Masanın üzerine oturmuştu açık mavi saçlı kız. Gülümsedi ve kollarını açtı " Gel buraya,Darian?" Çocuğun düşünceleri de mavi gözleri kadar derindi ama kızın gülümseyen yüzünü gördüğü anda hepsini yok saymak istedi. Yavaşça önüne geçti. Kız çoktan indirmişti kollarını ve merakla çocuğun yüzünü inceliyordu. Çocuk inanamıyordu 'her sey gercek miydi? O gercekten şu an yanında miydi? O gercekten yaşıyor muydu?'bu düşünceler ona ağır gelmişti ve kafasını kızın omzuna yasladı. "... İyi misin?" Kız şevkatle kafasını iki elinin arasına aldı ve yanaklarını okşadı ve onu öptü. Çocuk aniden dünyaya döndü. Onu öptü gerçeği ile kıpkırmızı kesildi ve diz çöküp yüzünü saklamaya çalıştı. Kızsa bunu çok tatlı buldu ve iç çekti. Ama o sırada çocuğun kapısı açıktı ve kızın dikkatini çekmemesi gereken bir şey çekmişti. Bir anda kızı korku kapladı ve " Onun sende ne işi var?" Diyebildi bir tek. Çocuk hemen ayağa kalkıp kızın baktığı yere odasının içindeki çalışma masasına baktı ve gözlerindeki bütün ışık bir anda kayboldu. Hafifçe kızın saçıyla oynadı ve " Bu sadece bir başlangıç " dedi.