"Heyecandan delireceğim, Pelin!" dedim, büyük bir sevinçle. Pelin ise başımda kıyafet katlıyor ve benim dediklerimi asla takmıyordu. Başımda ev topuzu ve üstüne bir kalem bağlamış, tırnaklarımı kemiriyordum. Birazdan sonuç gelecekti ve ben ya sevinçten deliler gibi sevinecektim, ya da tüm hayallerim suya düşecek ve ben başka iş başvurulara bakacaktım.
"Kızım delirdin mi? Ya alınırsan, alınırsın takma kafana bu kadar!" dedi, rahatlıkla.
"Ben burada kalp krizi geçireceğim, sen nasıl bu kadar rahatsın?" diye sordum, garip bir şekilde. O ise cevap vermedi ve ben de önüme döndüm. Ardından topuzumu açıp, kısa saçlarımı serbest bırakmıştım. Bilgisayarımı da alıp, balkona yani bizim evin terasına çıktığımda güzel havayı içime çekmiştim.
Demirliklerin oraya gittiğimde, İstanbul'un güzel manzarasını izlemeye başlamıştım. O sırada, bilgisayarımdan bir ses gelmişti. Heyecanla arkamı döndüm ve oraya doğru ilerlemeye başlamıştım, rüzgar kısa saçlarımı yüzüme savurup duruyordu. Heyecan içinde bilgisayarın karşısına oturdum ve sonuca tıkladım ;
"Sevgili, Damla Aksoy. İşe alındınız, yarın saat 17:00'da iş yemeğiniz olacaktır... Sevgiler ve saygılar...
Seher Çiçek
BAKICI KİTABI
~ABİMİN ARKADAŞI KURGUSUDUR~
05**: Shawty, sen bambaşka bir mevzusun
Siz: Şarkı sözü müydü bu?
05**: İstediğin şarkı sözü olsun
05**: Gülüşü güzeldi kokainden exten ve en afilli seksten
05**: Bana seni hatırlatıyor
Siz: Orijinali "sesi güzeldi.." ile başlamıyor muydu
05**: Üzgünüm, her şeyi sana uyarlamaktan orjinallerini unutuyorum