Ben Blake, Blake Nora. İnsanların midesi bulandığı için çiğnediği naneli sakız, benim daha çok midemi bulandırdı. İnsanlar dışarı çıkmayı severken, ben evimi daha çok severdim. İnsanlar saçlarını severlerdi ben nefret ederdim, çünkü annem hiç saçlarıma dokunmamıştı. İnsanlar yemek yapmayı sevmezlerdi, uğraş olarak görürlerdi, ben ise dokuz yaşımda kendi yemeğimi yapmaya başlamıştım ve bunu seviyordum.
İnsan bir yerde kendine bakmaya başlıyor, bunun geç olması gerekirken benim gibiler erken başlıyor çünkü aileleri yok. Benimde yoktu ama o gece oldu. O dört kişi benim ailem olmuştu...
Bu hikayede yer alan olay,örgü, ve kişiler tamamen hayal ürünüdür.
Bana emir verme Komutan!.
Ben senin askerin değilim. dedim bağırarak.
dahada sinirlenmişti yumruğunu dahada sıktı sözlerime karşı.
Tim bizi izliyordu dikkatlice, gözlerini gözlerime kilitlemişti , kırpamadım gözlerimi. kaskatı kesilmişti, gözleri alev saçıyordu, dişlerini sıktıkça yüz hatları dahada belirginleşiyordu.
derin bir nefes aldı yumruğunu serbest bırakarak yanıma yaklaştı,
kafamı yukarı kaldırdım , tekrar birleştirdi yeşil gözleriyle gözlerimi.
-Emirlerime uymak zorundasın Asker.
dedi kalın ses tonuyla,sesinde asla tereddüt yoktu...
ve uzaklaştı bedenimden konuşamadım öylece baka kaldım ,beni etkisi altına almıştı gözleri...