Story cover for Gizli Oyun - Uçurum ( Askıda) by VaneSsiYa18
Gizli Oyun - Uçurum ( Askıda)
  • WpView
    Reads 10,143
  • WpVote
    Votes 2,682
  • WpPart
    Parts 20
  • WpView
    Reads 10,143
  • WpVote
    Votes 2,682
  • WpPart
    Parts 20
Ongoing, First published Jan 19, 2015
05.09.2015 tarihinde  Nefes kitabımın adı Gizli Oyun ~ Uçurum olarak değiştirilicektir.

©Tüm hakları saklıdır.


Bu, Siyah ile Beyazın hikayesi değildir! Bu kırmızının beyaz ve siyah için düzenlediği Gizli Oyun'un hikayesidir.


Berfin Sezer on beş yaşındayken babasını ve abisini kaybeder. Her türlü dayısı suçluyken başka bir dünyada da o haklı. Gizli oyunun kurbanı olucak onlarca kişi varken Berfin, kalbine yenik düşe bilicekmi?

Koray ve Demir. Berfinin kalbini kazanmak içim savaşa giren iki genc insan. 
Demir Karahan; Asi, ukala, serseri,kalpsiz,siyah birisiyken Koray Dinçer cana yakın, ukala , eğlenceli,hayat dolu ve beyaz. 
Koray Berfinin geçmişiyken Demirde şimdisiydi. Peki o hangi geleceği seçicekti?...
All Rights Reserved
Sign up to add Gizli Oyun - Uçurum ( Askıda) to your library and receive updates
or
#245berfin
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 10
KOD ADI: GÜNEŞ  cover
MAHKUM cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
5. seviye cover
DƏLİXANA cover
Cansız Manken (+18) cover
ÂFİTAP cover
SOYADINDA ZİNCİR cover
TERAZİ  (TAMAMLANDI) cover
Sadist🔞 cover

KOD ADI: GÜNEŞ

39 parts Ongoing

"Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım. "Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum. "Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?" Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?" "Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!" "Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"