Şehreküstü | Tamamlandı
  • Reads 484,857
  • Votes 28,743
  • Parts 40
  • Reads 484,857
  • Votes 28,743
  • Parts 40
Complete, First published May 09, 2022
"Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar. Ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar. Ve sırf dardı diye kafalar düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik.  Sarılmak yakar bizi deyip  aşkı hep uzaktan sevdik." 

-

"Kaybettim ben!" Diye bağırdı acıyla. "Girdiğim her savaşı kazanan ben sana kaybettim! Aklımı kaybettim senin aşkından, kalbimi kaybettim bu yolda. Kendimi kaybettim ulan kendimi!" 

Bana doğru bir adım atınca ister istemez geriye doğru gittim.

"Şimdi git dersen siktir olur giderim. Ama sana yemin olsun bu son olur Gökçen. Duydun mu? Şimdi gidersem bir daha asla gelmem." 

Sertçe yutkunup gözlerine baktım. "Git." 

Gözlerinde ki hayal kırıklığını gördüm. Gözbebeğinde ki ışık yavaşça söndü sanki. 

"Eyvallah." Dedi çaresizce ve arkasını döndü.

Ömer Kartal hiç gelmediği birine gidiyorum demişti. Ve Şehreküstü hiç gelmemiş birinin gidişine şahit olmuştu.
All Rights Reserved
Sign up to add Şehreküstü | Tamamlandı to your library and receive updates
or
#93eğlence
Content Guidelines
You may also like
TAHİN İLE PEKMEZ (Düzenleniyor.) by nazankaraermis
22 parts Complete
Çorbayı ısıtıp bir kaseye koydum ve yanına iki dilim ekmekle su doldurup tepsiye koydum. Salona giderken acaba suya tükürsem mi diye de düşünüyordum bir yandan. Maksat hinlik olsun! Ama bunu da yapmadım. Tepsiyi Tahin'in kucağına bıraktım ve geri çekildim. "Kiz!" diye cırlayan yürüyen bastona baktım. Ne var dercesine başımı salladığımda "İçirsene uşağima çorbayi ula!" dedi. "Valla ben sadece ayağını kırdım." dedim ellerimi kaldırıp. İşinize gelirse valla. "Elleri sağlam gördüğüme göre. Zıkkımlansın aman yesin, içsin yani." Havalı havalı kollarımı göğsümde toplamıştım ki, babaanne bastonu bacağıma geçirince kendimi Tahin'e çorba içirirken buldum. İçimden homurdana homurdana kaşığı elime aldım. Tahin iti sırıtıyordu. Dua etsin yalnız değildik! "Çorbaya bir şey atmadın değil mi?" diye sordu gıcık gıcık sırıtırken. "Domestos attım," dedim kaşıktaki çorbayı ağzına uzatırken. Gülümsedim ve ekledim: "Şerefsizliğini söker." Şaşırdı ve güldü. Gerizekalıydı bu, valla bak. Hakaret ediyorum iltifat etmişim gibi sırıtıyordu. Uzattığım kaşıktaki çorbayı gözüme baka baka içtiğinde dudaklarında kalan çorba kalıntılarını diliyle yaladı. Bu döngü Tahin'in çorba kasesinin dibini görene kadar devam etti. Maşallah, iyi ki tencereyle getirmemişim. Bu tencereyi de yerdi valla. İlaçlarını da içtikten sonra, "Tuvalete gitmem lazım." dedi. "İyi git." dedim mal mal yüzüne bakarken. Ne yapmamı bekliyordu? Ben mi yaptırayım çişini? "Yardım etsene ula!" diyen yürüyen bastonla sabır çekip Tahin'e koltuk altı değneklerini uzattım homurdana homurdana. "Tabii yardım etmem lazım! Donunu ben indireceğim çünkü!" "Tuvalete gitmeme yardımcı olsan yeter, gerisini ben hallederim." dedi Tahin iti sırıtırken. Gözlerimi sahte bir minnetle kırpıştırdım. "Allah razı olsun ya!" ©Tüm hakları Gül'ün bayat esprileri, Tahir
Sen Ölme Diye || Berna Aslıhan by VisneCurugumm
25 parts Complete
İçerisi karanlıktı. Sadece belli belirsiz bedenleri görebiliyordu. Arkası kendisine dönük biri sandalyede oturuyordu. Sandalyeye yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı... Ellerini sandalye kollarına yaslayıp öne doğru eğildiğinde aklını başından alan koku genzine doldu. Eli ateşe değmiş gibi geri çekildi. Hızla etrafına bakındı. "Işıkları açın!" "Abi mahzendeyiz." "Siktirme lan mahzenini! Işık bul şuraya!" Yaklaşık on tane adamın sağa sola koşturma sesleri kulağına dolarken yumruk yaptığı elini alnına vuruyordu. Sonunda içeri giren adamlar ellerindeki sanayi tipi feneri içeri soktular. Oda birden bire aydınlandı. Fırat derin bir nefes alıp sandalyenin önüne dolaştı. Sandalyede oturan kızı gördüğü an kalbi atmayı bıraktı. Baygındı, karamel rengi saçları sandalyeden aşağı sarkıyordu. Öfkeden delirdiğini hissetti. Hele ki, dudağının kenarında kurumuş olan kanı fark edince kan beynine sıçradı. "Ezgi!" diye hırladı dişlerinin arasından. Gözlerini kızın üzerinden ayırmadan dişlerini sinirden sıkmaya devam ederek sordu. "Kim getirdi onu?" Çetin, göğsü kabararak öne çıktı. "Ben getirdim abi." Fırat bu kez kızın yüzünü işaret etti. "Bunu da sen mi yaptın?" "Rahat durmadı abi, ne yapayım? Yani bayıltmak için-" Ancak cümlesi yüzüne inen yumrukla birlikte yarıda kaldı. "Dokunma demedim mi lan!" İçindeki tüm nefreti, öfkeyi ve binlerce tarifsiz duyguyu atmak için defalarca yumrukladı adamı. "Dokunma dedim! Dokunma! Dokunma!" Her dokunma deyişinde bir yumruk atıyordu. Adam bayılınca bile durmadı. İlk yayım tarihi- 05/09/2018
You may also like
Slide 1 of 10
TAHİN İLE PEKMEZ (Düzenleniyor.) cover
Single Dad | Jikook ✓ cover
Bir Ship Meselesi • Yarı Texting cover
Yüzbaşı'nın komşu kızı =texting= cover
TAKINTI  cover
Nilüfer Çiçeği cover
Sen Ölme Diye || Berna Aslıhan cover
Acımasız Ağa(Tamamlandı✓) cover
ZEMHERİ (Kırık Hayaller Serisi I) cover
Alev (Kadın Asker) cover

TAHİN İLE PEKMEZ (Düzenleniyor.)

22 parts Complete

Çorbayı ısıtıp bir kaseye koydum ve yanına iki dilim ekmekle su doldurup tepsiye koydum. Salona giderken acaba suya tükürsem mi diye de düşünüyordum bir yandan. Maksat hinlik olsun! Ama bunu da yapmadım. Tepsiyi Tahin'in kucağına bıraktım ve geri çekildim. "Kiz!" diye cırlayan yürüyen bastona baktım. Ne var dercesine başımı salladığımda "İçirsene uşağima çorbayi ula!" dedi. "Valla ben sadece ayağını kırdım." dedim ellerimi kaldırıp. İşinize gelirse valla. "Elleri sağlam gördüğüme göre. Zıkkımlansın aman yesin, içsin yani." Havalı havalı kollarımı göğsümde toplamıştım ki, babaanne bastonu bacağıma geçirince kendimi Tahin'e çorba içirirken buldum. İçimden homurdana homurdana kaşığı elime aldım. Tahin iti sırıtıyordu. Dua etsin yalnız değildik! "Çorbaya bir şey atmadın değil mi?" diye sordu gıcık gıcık sırıtırken. "Domestos attım," dedim kaşıktaki çorbayı ağzına uzatırken. Gülümsedim ve ekledim: "Şerefsizliğini söker." Şaşırdı ve güldü. Gerizekalıydı bu, valla bak. Hakaret ediyorum iltifat etmişim gibi sırıtıyordu. Uzattığım kaşıktaki çorbayı gözüme baka baka içtiğinde dudaklarında kalan çorba kalıntılarını diliyle yaladı. Bu döngü Tahin'in çorba kasesinin dibini görene kadar devam etti. Maşallah, iyi ki tencereyle getirmemişim. Bu tencereyi de yerdi valla. İlaçlarını da içtikten sonra, "Tuvalete gitmem lazım." dedi. "İyi git." dedim mal mal yüzüne bakarken. Ne yapmamı bekliyordu? Ben mi yaptırayım çişini? "Yardım etsene ula!" diyen yürüyen bastonla sabır çekip Tahin'e koltuk altı değneklerini uzattım homurdana homurdana. "Tabii yardım etmem lazım! Donunu ben indireceğim çünkü!" "Tuvalete gitmeme yardımcı olsan yeter, gerisini ben hallederim." dedi Tahin iti sırıtırken. Gözlerimi sahte bir minnetle kırpıştırdım. "Allah razı olsun ya!" ©Tüm hakları Gül'ün bayat esprileri, Tahir