Görev: Sığınak
  • Reads 2,812,665
  • Votes 85,239
  • Parts 106
  • Reads 2,812,665
  • Votes 85,239
  • Parts 106
Complete, First published May 09, 2022
Mature
Bu ateş ikimizi de yakacak. Yüküm zarif bedenine kat ve kat ağır gelirken hafifleyeceksin. Altımda ezilen güzelliğinle birlikte kirleneceksin, tene dokunmayı büyük başarı sayanlara inat benim olacaksın. Oysa ki benim olman için bütün bu afili cümlelere ve seni bana ait kılacak bacak arana ihtiyacım yok.

Çünkü asıl gözlerin, gözlerime sevgiyle değdiğinde benim olmuş olacaksın. Benden korkuyorsun Eva. Bana boyun eğmekten ölesiye korkuyorsun. Sana bir şekilde dokunacak olmam korkutuyor seni. Gözlerinden bir damla yaş süzülecek gibi.

Korkuna saygısızca sana sahip olamam. Önce saygı duymayı öğreneceksin bana, önce saygı duymayı öğreneceğim sana. Göz göze geldiğimizde çakan şimşeklerden korkup bana sığınacaksın Eva. Karanlıktan sana sığındığım, karanlıktan daha karanlık olan gözlerinde ışık aradığım gibi sen de beni arayacaksın ruhunda.

Kayıp bir zaman diliminde ellerim ellerindeyken bakışlarını kaçıracaksın benden. Ve İkinci bakışta nihayet soyunmaya başlarken yol yordam bilmez ellerimle kıvırcık saçlarını okşayacağım. Elbiselerinle birlikte kibrini de arındıracaksın bedeninden, hayata dair katı kurallarınla birlikte benim olacak, asla dediklerini yaşarken inleyecek, imkansız dediklerini yaparken gülümseyeceksin güzel kadın.

Ama şimdi değil. Şimdi hayallerimden bile uzaksın bana. Bu görev denilen yükün altında kendimi özgür hissettiğim gün 'Eva.' diye fısıldayacağım kulağına.

Bana hükmetmeyi öğreneceksin. Tenine olan kabalığım sana olan açlığımdandır, sen ki adrenalinin vücut bulduğu kadın. Dudaklarında gezecek kabalığımı bağışla, bu gece yaşanacak her şeyin sebebi olan sen, bütün eylemlerimi yeni başlangıçlarının ilk adımı olarak hatırla. Bu daha başlangıç.

Ki henüz keşfedilmemiş bir dünyanın ayak basılmamış topraklarıdır dudakların.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Görev: Sığınak to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
KÜL (+18) by nisadoganayy
4 parts Ongoing Mature
"İntikam.." dedi kusursuz sesini kulaklarımda yankılanmasını sağlayarak. "İntikam soğuk yenen bir yemektir, intikam yürek ister." Gözleri her yerimde gezindi, gözlerimde fazla oyalandı. Uykusuzluktan kızaran gözlerime mi baktı yoksa duygu beslemekten uzak olan mavi gözlerime mi bilmiyorum. "O yürek sende var mı, Küçük Kız?" dedi kalın tok sesiyle, ne sesinde ne de gözlerinde duygu vardı, o kadar duygusuz ve acımasız konuşuyordu ki, benim bile gözlerimin bu kadar duygusuz olmadığını düşündüm. "Fazlasıyla," dedim ağlamaktan çatallanan sesimle. "O halde benimle bir oyun oyna," dedi duruşunu hiç bozmadan. "Eğer sen kazanırsan sana istediğin gücü vereceğim ama eğer ben kazanırsam," deyip yoğun bakışlarla gözlerimin içine baktı. "Benim yatağıma gireceksin." Söyledikleriyle şok geçirdim, az önce bunu gerçekten söyledi mi diye sorguladım. O beni az önce yatağına mı davet etmişti? Bu halimle bile? Buna nasıl cüret ederdi? "Öldürürüm seni!" Dişlerimin arasında söylediğim cümleden hiç etkilenmeyip oturduğu sandalyeye daha fazla yaslandı. "Yürek, Küçük Kız, yürek. Eğer güç istiyorsan bunu hak etmelisin, istediğin şeyi elde etmek için o riski göze almalısın," deyip sertçe nefesini verdi. "Bir dakika süre, eğer benden güç almak istiyorsan benimle bir oyun oynayacaksın ve bunun için de büyük bir riske girecek ve kaybedersen yatağıma gireceksin. Seçim senin." Abimin katilini katledebilmek için bu riske girecek miydim? Hiç tanımadığım bu adamın yatağına girme ihtimalini göze alacak mıydım? O yürek bende var mıydı?
DİVANE ✔️ by selmakeskin_
58 parts Complete
"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.
You may also like
Slide 1 of 20
BATAKLIK ~ ÖLÜM ŞEHRİ  cover
RÜYAMDA GÖRDÜM SENİ (TAMAMLANDI) cover
OYUNBOZAN cover
Gölgesiz (Pukka Yayınları Aracılığı İle Kitap Oldu)  cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
HadMurAşk cover
ZORUNLU BAĞLAR: Geçmişin İzleri (Düzenleniyor) cover
AZALANLAR cover
KÜL (+18) cover
BERDEL (+18) cover
Lavander cover
SOKAK LAMBASI - 19.04   cover
Kelebek Etkisi cover
Lafügüzaf  cover
SUSKUN 1. (Tamamlandı) cover
KIZIL ELMA cover
BANA KENDİMİ VER cover
ÇİRKİNİN AY IŞIĞI cover
EKSTREM cover
DİVANE ✔️ cover

BATAKLIK ~ ÖLÜM ŞEHRİ

28 parts Ongoing

Şeytanın kafesine düşmüş bedenlerin ruhları cehennem ateşiyle harmanlandı. Gaddarlık zihinlerde taht kurarken geçmişte ki sır geleceği helak etti! Kurumaya yüz tutmuş yapraklar, dallarından neredeyse düşmek üzereyken azraili beraberinde getirecek kadar da sert esen rüzgar adeta dallarında zor duran yapraklarla oyun oynuyordu.. Daldan bir yaprak düşecekti. Düşen, o yaprak toprağa ateş olup yayılacaktı. Şehir çöle dönecek, insanlık yok olacaktı. Acımazsız ruh kıyameti kopracaktı! -*- "Sen hiç birini öldürdün mü?" diye sordum bakışlarımı ağır bir şekilde, ona çevirirken. Boğazımda oluşan düğüme bir yenisi daha eklendi. Yüreğim sayamadığım kadar can çekişti. Siyah bir inci misali gözlerini üzerimde gezdirirken dudaklarının kıvrımı alayla bükülmüştü. "Sen hiç düş öldürdün mü?" dedi soruma karşılık bir soru eklemişti. Kiraz rengi dudaklarından dökülen kelimeler ruhuma nakış ederken, o gözlerinde ki şeytani ışık anlık yok olurken devam ettirdi kelimelerini içinde kıyametler koparken. "Birisini öldürmekten daha zalimce.." -*- Ölüm Şehrinin gölgesinde kalmış bedenler kana susamış olur... Bataklığa giren herkes azraille son bulur!