"Şarkı gibiydin sen. Söyleyemedim her bir dizeni. Affet desem de çok geç artık. Bir şans daha istemek yüzsüzlük mü olur Gyu?" "Ben seni affederim ama kalbim affetmez Taehyun. Gerçi bir kalbim var mı artık onu da bilmiyorum. Gitmeyecektin, bırakmayacaktın beni iki sene önce. Mühürledim ben aşka kalbimi sen gittiğin gün. Açmamaya yeminliyim." "Zorlayacağım o hâlde. Beni yeniden seveceğin güne kadar zorlayacağım kalbinin kapılarını." "Yapma Taehyun. Yakma canımı yeniden. Ne kadar acıtıyor bilmiyorsun." "Biliyorum Beomgyu. Sen yandıysan ben kül oldum. Küllerimden doğmaya çalışıyorum seninle. İzin ver anlatayım kendimi. Bilmediğin çok şey var." "İnanırım Taehyun. Sus o yüzden, konuşma." "Ölüyordum Beomgyu. Senden kaçtım ben. Beni öldüren sendin. Öyle sanıyordum. Diyorum ya bilmediğin çok şey var. O yüzden ben konuşacağım, sen dinleyeceksin artık." Sustu Beomgyu. Bedeni gardını indirmişti sanki. Gözlerinin içine baktı Taehyun'un. İnanmayacağına dair yemin etti söylediklerine. Bilmiyordu ki üzerindeki Taehyun etkisini. Kendisi de biliyordu, inanacaktı. Bu yüzden küfretti benliğine. Tanrı'dan tekrardan canının yanmamasını dileyebilirdi sadece. Keza öyle de yaptı.
3 parts