✧༺CİNAYETİN LAMBASI༻✧
  • Reads 4,114
  • Votes 1,649
  • Parts 60
  • Reads 4,114
  • Votes 1,649
  • Parts 60
Complete, First published May 11, 2022
Mature
! Acemi bir dilde yazılmıştır ! 
! ilk kitap ! 
! Mantık hatası bulunabilir..! 


--YAKIN ZAMAN'DA DÜZENLENECEK--



. 
. 
. 



EN İYİ YÖNÜM, EN BÜYÜK ZAAFIMSIN!

Güneşe aşık olmasına rağmen
adını ayçiçeği konulması kadar yanlış anlaşıldım. 

Küçük yaşında zor zamanlar geçiren, o zamanların tek destekçisi olan abisi Onur ve daha sonra gittiği lisede tanıştıkları arkadaşlar. 

Oturdukları apartmanda olan bir cinayeti bulmak için çabalarken nerelerden nerelere geliyorlar. 

Günlerce katili ararken aslında katılin kim olduğu... 

İşkenceler dolu satırlar. 

Kitabı sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim. 

Ne oluyorsa sonda başlıyor, ikinci ve üçüncü kitabımda bu kapak altında yayında... 

Gerisi kitapta saklı ;) 


Dilek KOÇ
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add ✧༺CİNAYETİN LAMBASI༻✧ to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
FİRUZE by _Mehsa_
17 parts Ongoing Mature
𓇚𓇚𓇚 "Kaçma!" dedi Ezra yakarır gibi. " Bir kere de beni yakma, iki gözüm." Firuze kolunu kurtarmaya çalıştı. İzin vermedi Ezra. "Gitmem lazım." dedi Firuze titreyen bir sesle. Oysa sert çıkarmaya çalışmıştı sesini ama artık olmuyordu. Yıkılmıştı tüm duvarları, tutamıyordu bu enkazı. Bir kez daha gitmeye çalışınca Ezra'daki bütün ipler koptu. Şu Midyat hep sessizliğine mahkumdu ya! Sevdasını haykırınca göğe şimşekler çaktı sanki yer yüzünde. "Kahrolmayasıca! "dedi onu kollarına alarak. Bir kolu Firuze'nin ince belini sardı. Boşta kalan ise güzel gözlerini kaçırmasın diye Firuze'nin yüzünü kavradı. Bir kere daha isyanını haykırdı ona. "Kahrolmayasıca! Ben daha sana nasıl anlatayım seni sevdiğimi! " Firuze onun kollarında sarsıla sarsıla ağlamaya başladı ama Ezra bunu bile görmüyordu. "Senin sevdanı demire söyledim, boynunu büktü. Taşa fısıldadım, yükümden dağıldı. Şu dağa bağırsam yıkılır ama bir sen anlamadın Firuze!" Bir kere daha sarstı onu. Dudakları arasında sadece Firuze'nin göz yaşları, Ezra'nın ise haykırışları kadar bir mesafe vardı. Aşılsaydı bu uçurum, sönerdi belki bu hasret ama bir nefeslik bu mesafe kaybolmuş yıllar kadar uzundu işte. "Keşke kör kalsaydım!" dedi ona doğru." Keşke kör kalsaydım da senle kör olmasaydı şu gönlüm!" Firuze'nin gözlerine değdi gözleri. Ağladığını fark etti. O da yıkıldı karşısında. Saman alevi yandı sarı renginde. Söndü Firuze'nin kara gözlerinde. "Neden?" dedi yıllardır dilinin ucunda tuttuğu, boğazına düğüm ettiği soruyu sonunda sorarak. "Neden kaçıyorsun benden?" 𓇚𓇚𓇚 19.09
BUĞULU KAN by patchysgirl
45 parts Complete Mature
Kırmızı, akışkan, yoğun, şehvetli, huzur, KAN. Keskin koku genç kızın burnunu doldururken, nefes alış verişi her zamanki dengesinden kopuktu. Bakışları boş ve yayvandı. Çatlamış dudakları çarpık bir gülümseme ile aralandı. Kan, yavaşça kolundan aşağı süzülürken acının davetini çoktan kabul etmişti. Her hücresinde hissediyordu. Gözyaşları ona ihanet edercesine akarken kısık bir gülümseme ile gözlerini kapattı ve sadece kolundan vücuduna giden acı dolu elektriğin tadını çıkardı. Yağmur, gözyaşlarına eşlik ederken aynı zamanda akan kanına karışırcasına çiselemeye devam ediyordu. Oturduğu toprak yoldaki her şey -kendiside dâhil- ıslaktı. Bakışları çevreyi tararken jileti kolundan çekip avuç içine hapsetti. Acı, genç kıza gözlerini sıkıca kapatmasını emrederken o inatla açık tutup yaşların daha da acı vererek boğazını yakmasına izin verdi. Jiletin bulunduğu elini açtığında kahverengi gözlerini avucuna sabitledi. Ruhunun somut hali paramparça, harap bir halde karşısında duruyordu. Jileti toprağın altına gömdükten sonra dizlerini kendisine doğru çekerek başını dizlerine koydu ve anın tadını çıkarmaya başladı. Soğuğun ve acının birleştiği o mükemmel noktada tek yaptığı; içindeki savaşı dışa yansıtmayarak oturmaktı. Genç kız; yağmuru, yağmurun beraberinde getirdiği toprak ve çimen kokusunu, kanına karışan küçük su damlacıklarını seviyordu. Şu an için çığlık yoktu, bağırmak, isyan etmek yoktu. Sadece sessiz bir acı vardı. Aile, aşk, okul, dersler, kariyer planlaması ve geriye kalan tüm dünyevi saçmalıklar. Hiçbiri acı kadar gerçekçi gelmiyordu. O acıya muhtaçtı. Acıyı kabullenmiş ve hatta sahiplenmişti.
You may also like
Slide 1 of 10
YAŞAMAYANLAR (KİTAP OLUYOR) cover
FELAKET'İN KOLLARINDA cover
Şehrin En Güzel Kızı cover
EYLÜL (Kitap Oldu) cover
BAZILARI  cover
FİRUZE cover
HİS 🔥  (Yeniden Yayınlanıyor) cover
BUĞULU KAN cover
KANUN KAÇAĞI  cover
ATMACA'NIN KIRIK KANADI  cover

YAŞAMAYANLAR (KİTAP OLUYOR)

60 parts Ongoing

İnsanlar üçe ayrılır; Yaşayanlar, Yaşamayanlar. Yaşayamayanlar... Yaşayanlar: hâlâ dünyadaki hayatına devam edenler. Yaşamayanlar: öldükten sonra ikinci bir şansı hak edip bu büyülü evrene gelenler. Yaşayamayanlar: öldükten sonra ikinci şansı hak eden ancak büyü gücü ve dövmesi oluşmayanlar. 🖤 Başlangıç ve bitiş. Bebek arabasıyla gezdiğim yolları, şimdi tekerlekli sandalyeyle geri dönüyorum. 🖤 En büyük gayesi babasının öğrettiği gibi adaletli bir avukat olmak isteyen Yargı Yargıcı kendini ölümcül bir hastalığın pençesinde bulur. Öldükten sonra gözlerini başka bir evrende açan Yargı, hastalıklar içinde yüzerken, çektiği acılar bir anda kesildiği için yeteri kadar tepki veremez. Ta ki karşısında ömür boyu kendisini bekleyen ruh eşini görene kadar. Yaşamayanlar evreni tüm hızında akmaya devam ederken, Yargı olaylara adapte olmaya çalışacak. Öğrendiği en önemli bilgi ise burada insanların tıpkı bir satranç tahtası gibi altıya bölündükleri olacak. Yargı grubunu bulmak için bedeninde belirecek olan dövmeyi beklemek zorunda. Piyon da olabilir, şah da. Ya da hiçbir grubun dövmesi oluşmaz ve kendini bir anda Yaşayamayanlar'ın arasında bulur. Hiçbir büyü gücüne sahip olmayan ve dışlanmışların arasında...