Uyarı: Kitap, küçük yaştaki okurlar için uygun olmayan içerikler (küfür, argo, şiddet, cinsellik vb.) barındırmaktadır.
☀️
Meyra Atilla, lise üçüncü sınıfta çoğu tipin asosyal diyebileceği, tek işi okuldan eve rutinini gerçekleştirmek olan, kitap bağımlısı bir kızdır. Sıradan hayatı, her gün olduğu gibi okula giderken geç kalması ile birdenbire hareketlenir. Okulda karşılaştığı o çocuğun yıllar sonra hayatındaki en değerli kişi olacağından habersizdir.
•
''Her şey o an başlamıştı, o günkü çarpışmayla. Tüm gençliğimi ele geçiren, lise hayatımın tümünü kaplayan o çocuk, arkadaş grubum ve yaşadıklarımız...
Evet. O çocuk, Efe Berent tam olarak sekiz sene sonra burada, karşımdaydı. Belki o değişmemişti fakat ondan sonra ben çok değişmiştim.''
☀️
Dikkatinize!
Kitabım hakkında yapılan iğrenç söylemler, kötülemeler, çalıntı iftiraları, karakterlere yada bana olan hakaretler vs. tarzda yorumlar silinecektir. Kimse kimsenin özel alanına saygı göstermediği sürece bırakın kitap okumayı, aynı uygulamanın içinde barınamayız bile. Lütfen saygı çerçevesi içerisinde konuşmaya ve ona göre yorum atmaya dikkat edelim. Seviliyorsunuz, çokça kalp.. 💕
Yazım başlama tarihi: 16.06.2022
İg: ssudedogn
İnsan önce doğar, gözlerini açar hayata, sonra gelişir, hayatı öğrenir bu süreçte, hayat onu yıpratır ve en sonunda da öldürür. Bazı insanlar vardır hak ettiği zaman, hak ettiği yerde; ama bazı insanlar da vardır hak etmediği zaman, hak etmedi yerde can verir...
Ölmek sadece bedenen yapılan bir eylem değildir. İnsanın ruhu da ölür. Size bir örnek vermemi ister misiniz. Ben... Ben de öldüm, bedenim değil belki ama ruhum hak etmediği zaman, hak etmediği yerde can verdi. Biliyordum, ruhsuz bir beden bu hayatta yaşayamazdı. Ruhumu aldıkları gibi benden bedenimi de isteyeceklerdi. Bundan kaçış yoktu...
Ben Mehir... Ben ailemin ay parçasıydım bir zamanlar. Ama bilmiyordum işte katillerimin onlar olacağını. Bilmiyordum ruhumu benden alıp beni uçurumdan aşağı atacaklarını...
Serkan, ah sevgilim... Bekliyor musun beni gittiğin yerde, kollarını açıp tutacak mısın bedenimi yuvarlanan uçurumdan? Ne olur tut sevgilim, sana kavuşmak için can veren bu bedeni bir başına bırakma. Tut ki, yokluğunun acısı unuttursun ruhumdaki yarayı...
Bu hikaye bir kızın ölmemek için attığı çığlıklardı. Bu hikaye keskin vaveyla ile başlayan ama giderek kısıklaşan ve en sonunda sessiz vaveyla ile biten bir hikayeydi...
"Bu... " dedi ve sustu. Biraz bekleyip devam etti. "Bu bir itiraf Mehir, sen öldükten sonra benim de öleceğimin bir itirafı. Bu dünyada sen yoksan benimde olmayacağımın bir itirafı. Burada sadece senin bedeninin değil, benim bedenimin de bu hırçın dalgalara karışacağının itirafı... "