Ruhum, yağmur tanelerinin yer yüzüne inip okyanusları oluşturması gibiydi. Ayrı yağmur taneleri,
gözyaşıyla dolan, koca bir okyanus. Nasıl birleşmişti, Nasıl da toplamıştı gözyaşlarını kendine.
Dalgalar ise, bütün gözyaşlarını bir araya getiren okyanusların isyanı gibiydi. Oysa ki o kadar
söylemiştim abime... Okyanus bu dayanamaz demiştim.
Yalanlarla büyülttüler ruhumu, yalan sözlerle kırdılar kalbimi. Benliğimi kaybettim. Ruhumun,
çocukluğumun yok oluşunu izledim. 'Alyeska' gibiyim. ''kıyaya vuran dalga...''
Koca bir okyanusa karışıp, başladığı yere geri dönen dalga. Bedenimi başka bedenlere karıştırıp,
geri ruhuma veren dalga...
Temiz sandıkları bedenim, başka bedenlerle kirlenmişti. Ruhum yok olup bedenimden kopup
gitmişti. Çocukluğumun kahkahaları ruhuma, feryat edişleri bedenime hapis olmuştu.
Annesinin özenle ördüğü saçları, yabancıları ellerindeydi.
Annesinin özenle yıkadığı bedeni, yabancı bedenlerle birleşmişti.
Annesinin özenle büyüttüğü çocukluğu, ruhu ve bedeni arasında tutsak kalmıştı.
Şimdi kim verecekti küçük Sarya'ya kaybettiği hayatı?
Aynanın karşısında bedeni kadın olmuş, ruhu küçük bir çocuk olan Sarya'ya hayatını kim verecekti.
o artık ne abisinin biriciği,
nede annesinin temiz kızıydı.
o artık başka bedenlere karışıp, çocukluğuna geri dönmek isteyen bir alyeskaydı...
❝𝖹𝖺𝗆𝖺𝗇 𝖻𝖺𝗓𝖾𝗇 𝗄𝖺𝗍𝗂𝗅𝖽𝗂𝗋, 𝗒𝖺𝗌̧𝖺𝗇𝗆ı𝗌̧𝗅ı𝗄𝗅𝖺𝗋ı𝗇ı 𝗈̈𝗅𝖽𝗎̈𝗋𝗎̈𝗋.❞
**********
O geceyi hatırlıyor musun?
Gece süsü meleğini gördüğüm geceyi.
Ben hatırlıyorum, onu ilk gördüğüm anı.
O çok görmüş beni, yüzümü ezbere biliyor.
Hatıralarımda var olmayan adam beni tanıyor.
Hakkımda çok şey biliyor, herkesten çok.
Yalnızken çok yorgun düşmüş,
Yüzündeki ifadenin sebebi buymuş.
***********