TAKINTI | Saplantı Serisi - 4 |
  • Reads 4,584
  • Votes 134
  • Parts 3
  • Reads 4,584
  • Votes 134
  • Parts 3
Ongoing, First published May 16, 2022
"Öldürürüm! Sen benden ayrılamazsın anlıyor musun?! Ben seviyorum seni! Asla bırakmam! Öldürürüm kendimi!"

Cengiz, kadına doğru yaklaştı.

"Bırak şunu Hazal,hadi."

Kadın, geri çekildi.

Elindeki silahı daha sıkı tuttu.

"Bırakmayacağım!" Boğazı yırtılırcasına bağırdı."Sen nasıl beni terk etmeyi düşünebilirsin?! Sen gidersen ben yaşayamam!"

"Hazal,ver şu silahı..."

Elini, kadına doğru silahı vermesi için uzattı.

"Şimdi bana beni sevdiğini ve beni terk etmeyeceğini söyle! Söyle hadi! Söylemezsen öldürürüm kendimi!"

Kadının ağlayarak bağırması üzerine daha fazla dayanamadı Cengiz.

"Hazal! Sorunlarımızı böyle halledemeyiz."

"Sana olan aşkım, şımartıyor seni! O yüzden sarfediyorsun bana bu sözleri! İlgim hoşuna gidiyor! Yanına yaklaşan herkesle kavga etmem mutlu ediyor seni! Beni bırakamazsın Cengiz! Beni terk ettiğin an öldürürüm kendimi!"

"Hazal dedim!"

Ortamda gerginlik git gide artıyordu.

"Bana beni terk etmeyeceğini söyle Cengiz! Çekerim bu tetiği! Bir dakika bile düşünmem öldürürüm kendimi! Benden her gitmeye kalktığında denedim bunu biliyorsun! Senin sevgine nasıl muhtaç olduğumu biliyorsun,bu yüzden beni süründürmek için ayrılmak istiyorsun!"

Silahı daha sıkı kavradı.

"Hazal dedim!" 

Kadın tam tetiğe basacakken Cengiz onun bileğini ansızın tutarak kendine çekti.Neye uğradığını şaşırdı kadın.Parmaklarını kolayca açarak silahı ondan aldı adam.Odanın bir köşesine fırlattı öfkeyle. 

"Sensiz yaşayamam ben Cengiz..." Omuzlarını sarsarak ağlamaya devam etti."Beni terk etme...Unut bu kelimeleri..."

Cengiz, kadını kollarının arasına çekip onu sarıp sarmaladı..

Onun, kendisini nasıl saplantı haline getirdiğini biliyordu.

Bu kızın sevgisinin hastalık derecesinde olduğunu da...
All Rights Reserved
Sign up to add TAKINTI | Saplantı Serisi - 4 | to your library and receive updates
or
#786ayrılık
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
38 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
BAŞKOMİSERİN KIZI | Texting ✓ by meslemervaa
39 parts Complete
05***: Ya bir şey soracağım sence tembel hayvan ve koala yarışsa kim kazanır? Cengiz: Ne? 05***: Gayet ciddi soruyorum, sence hangisi alır? Cengiz: Ne bileyim ben? Cengiz: Saat gecenin üçü, aklına bu mu takıldı? Kimsin? 05***: Of evet merak edemez miyim? Ne yani sen gece kafanı yastığa koyduğunda böyle şeyler düşünmüyor musun? Cengiz: Açıkçası hayır. Cengiz: Karakolda yorulduğum için eve gelir gelmez direkt uyuyorum. 05***: Doğru haklısın. Peki şimdi neden uyanıksın? Cengiz: Moralim bozuk uyku tutmadı. 05***: Hihh niyee ne oldu ki? Cengiz: Daha kim olduğunu bile bilmiyorum, neden özelimi paylaşayım. 05***: *Sonsuz göz devirme emojisi* Cengiz: Kim olduğunu söyleyecek misin, yoksa merkezden kim olduğuna mı baktırayım? 05***: YAAAA OKUDUĞUM KİTAPLARDA BÖYLE OLMUYORDU. 05***: OĞLAN KIZIN KİM OLDUĞUNU ANLAMAYA ÇALIŞIYORDU. EKŞINLI OLUYORDU. 05***: SEN NİYE BÖYLESİN? Cengiz: NEDEN BAĞIRIYORSUN? 05***: Bana sesini yükseltme ayıp. Cık cık cık cık hiç yakışmıyor, koskoca komiser küçük bir kıza bağırıyor. Cengiz: Ne? Kaç yaşındasın sen? Benim başımı belaya mı sokacaksın? Pedofili sapık mı olacağım bu yaşımda, anasını satayım. 05***: Drama quenlik seviyen şaka mı skkskskskksks 25 yaşındayım sana göre küçük kalıyorum ondan öyle dedim. Cengiz: Buna da şükür 🤲🏻 05***: Üf yaşlı ya sjjsjsjejjsjd sen şimdi cuma mesajı da atarsın. Cengiz: Tövbe estağfurullah. Sabır dileniyorum gece gece, kızım bela mısın? Söyle kim olduğunu, merkezi arayacağım yoksa. Ya da şikayet mi etsem? 05***: Beyza ben yaaaa 🥺🤧 05***: Demir Başkomiserin kızı olan. Cengiz: Beyza bacım? ✨ 09.07.24
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
57 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
İMDADIM cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Fındık Tarlası cover
MAZHAROĞULLARI cover
Kara Gül  cover
Berdel +18 cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
BAŞKOMİSERİN KIZI | Texting ✓ cover
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) cover

GECENİN İZİ

38 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....