"Ben 8-1-1... Arel."
Her sene iki yeni gencin gelmesiyle başlayan bir oyun.
Oyunlar, Ölümler, Cesetler, Çaresizlikler, Korkular, Sırlar, Gizemler, Yeminler, Arkadaşlıklar, Acılar.
Arel küçük bir kasabada yaşayan bir kızdı. Annesi ve erkek kardeşi Asrın ile yaşıyordu, babasının ölümünden sonra artık bu aileye bakan kişi Arel olmuştu. Arel her şeyin başladığı o günden 12 gün önce 18 yaşına girmişti, doğum gününden değil, geldiği yaştan değil... seçilmekten korkuyordu, tüm bu katliama, dehşete katılmaktan korkuyordu... ama asıl soru şuydu; boşuna mı korkuyordu?
Okuyucularını gerilim ve heyecana sürükleyen bu eşsiz serüvene sizi de davet ediyorum.
Spoiler vermeyiniz.
On altı yaşındaki Reena zamanda donduruldu. Yıllar sonra gözlerini yeni bir dünyaya açtı. Ait olduğu medeniyet yok olmuş ve geriye yalnızca bir ülke kalmıştı; Ocria.
Reena, geçmişinin sır perdesi aralamaya çalıştıkça kendisini daha büyük bir çıkmazda buldu. Neden bu yeni ülkede kimse sorularını cevaplamaya yanaşmıyordu? Hükümet doğru mu söylüyordu?
Gerçekten Ocria'nın dışında hayat yok muydu, yoksa bu, onları içerde tutmak için uydurulan bir yalandan mı ibaretti?
Ocria'daki dengesizlikler kısa sürede Reena'nın gözüne çarpmaya başladı. Kendisi gibi sorgulayan insanları bulması zor olmayacaktı. Gençler başlarına geleceklerden habersizdi. Peki sonunda Ocria'dan çıkmanın bir yolunu bulabilecekler miydi?