Kızın sarı saçları rüzgardan dalgalanıyordı.Kızın yanına gitmek istiyordu,lakin gidemiyordu.Güçlü bedeni soğuktan dolayı kasılmıştı.
Etrafına baktığında,dağlık bir alandaydı.
Güneş'in ışıkları,kızın önüne düşmüş sarı saçlarını aydınlatıyordu.
Kız dağlık alanda ayağını, bir ileri bir geri sallandırıyordu.
Yavaş yavaş ürpertici bir şekilde heryer kararmaya başladı.Sadece,güneşin turuncumsu ışıkları ve güneş'in ışınlarıyla aydınlatılmış bir kız vardı.
Kız yavaş bir şekilde saçlarını geriye çekmeye başladı.Ama kızın arkası dönük olduğu için yüzünü göremiyordu.Bir anda oğlanın güçlü ve sert duruşu sarsılmaya başladı.
Ayağını yerin altından birşey çekiyordu.
Yerin altına girmeden önce bir kızın sesini duydu."Ben Senin Son Baharınım" diye fısıldıyordu.
Şehvet ve tutku için aşık olmak mı gerekliydi?Atlas Kuzey bekarlığa veda partisinde hiç sevmediği bir kadına dokunarak aslında şehvet ve tutku için sadece aşkın değil nefretin de yeterli olduğunu öğrenicekti.
Seçil Sezgin'le şehvet , tutku ve nefretin içiçe olduğu bir hayata istemeden de olsa adım atıcak , bağımlısı olucaktı.