Kâhinin ihaneti bir nebze de olsa düzeni bozarken. . . Lord Malachi tahtında oturmuş ezici otoritesi ile Dilfu'ları diz çöktürmüştü. Salonun dev gümüş kapısı aralanınca Lordun bakışları yukarıya tırmandı. Tahtın önüne gelen üç kişi yüzleri yere bakacak şekilde diz çöktüklerinde Lord başını yana eğerek baktı bu görüntüye, hafifçe elini salladı ve ayağa kalkmalarını sağladı. Başlarını kaldıran üç Zothon "Lordumuzu selamlıyoruz!" Dediğinde, Lord tepki vermedi. Üç kişinin arasında kalan kısa Zothon, "Haini bulduk." Dedi. Lordun yüzündeki zarif maske dairesel hareketlerle Lordun yüzünün üstünde döndü sonra durdu. . . Maske basit bir 'Tık' sesi ile açıldı. Gümüş ve de porselen yapı yüzüne yayıldı. Maskenin gözleri açılınca üç Zothon ve diğer tüm kâhinler korku ve heyecanla titredi. Lord Malachi kanla boğulan gözlerini açıp karşısındaki üç adama dikti gözlerini. . "Yakalayın." Dedi fısıltıyla. Küçük ama ağır bir darbe yaratan bu fısıltı şatonun duvarlarından sızdı ve karanlık geceye süzüldü. Üç Zothon dumanla birlikte yok olmadan önce son kez Lord'larını selamladılar. . . Av başladı. . . . Adam zümrüt gözlerini kırpmadan önündeki müzik kutusunu izlemeye devam etti, yatağının üstündeki parşömenler rüzgarın etkisiyle havalansa bile başını çevirip bakmadı. Küçük kutuyu izlemeye devam etti. Çarkın üstündeki minik figür durunca kapak kapandı. Adam kutunun üstündeki büyük V damgasına baktı. . . Hiç bir şey başlamamıştı ama bir şey de sona ermemişti. Tüm hakları, şahsıma aittir. Çalıntı ve ya isim vermeden alınma durumunda, gereği yapılacak yani yasal işlemler başlatılacaktır, bilginize. . .