Boranın telefonu çaldı ,bezginlikle yerinden kalkıp telefonu açtı ve annesinin ölüm haberini aldı , annesi öldürülmüştü , elleri titremeye başladı gözleri kıpkırmızı oldu ve deli gibi terledi kendine hakim olamadı , bu durum onun hastalığının iyice azmasına neden olmuştu . Bora hemen uçağa atlayıp İstanbul 'a dedesinin yanına annesine bunu yapan kişiye dersini vermek için gitti. Bunu yapan bir kadındı , tek varlığı kızı olan bir kadın . Onun canının , kızının canının yanmasıyla olacağına karar verdiler.Oysa ona zarar vermelerini istemeyen sert bir çocuk vardı , üvey kardeşi Tolga.
* * *
"Seni sevmiyormuş gibi davranmak şuana kadar yaptığım en zor şeydi.Ödeyeceğim bedel ne kadar büyük olursa olsun senden asla vazgeçmeyeceğim.Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla vazgeçmezmiş . Sanırım burada ki aptal martı ben oluyorum."
Konu:
Bir hemşire işine yine her zamanki gibi geç kalır ve patronu onu işten kovar, hemşirenin Nehir diye bir arkadaşı vardır ve ona iş ilanı verebileceğini söyler. Hemşire eve geri döndüğünde akşama kadar iş arar fakat bulamaz, bu yüzden de arkadaşı Nehirin dediği gibi iş ilanı verir...
İşte her şey o ilana cevap geldikten sonra başlar.