İKİ YABANCI
  • Reads 239,543
  • Votes 10,657
  • Parts 26
  • Reads 239,543
  • Votes 10,657
  • Parts 26
Complete, First published Jan 21, 2015
Soğuktan donmuş ellerini cebinden çıkardı. Sadece bir kez kapıya vurması ile kapının açılması bir olmuştu. Hazırlıksızca karşısında duran adama baktı. Uzun saçları, kafasına taktığı berenin altına gizlenmişti. Sakalları her zamankinden daha da karışık ve uzun gözüküyordu. Kenarları kırışmış, çizgiler ile dolu gözleri dolu doluydu. Yaşlı yüzünde hüznün fırça darbeleri vardı. Sessizce, ağ tutmaktan halat bağlayıp çekmekten nasır tutmuş ellerini kapıdan çekerek geriye doğru adımladı ve içeriye girmesine izin verdi. Bu daveti bekletmeyip kar tutmuş botlarını önemsemeden, üşüyen ve gerilen bedenini sıcacık hava ile buluşturdu. 

İçeride yalnızca bir kanepe, üzerinde çaydanlık bulunan ve çıtırtılı sesleri ile insana huzur veren eski bir soba vardı. Başka bir zaman olsaydı, sobanın o sıcak ve dosthane kucağına kıvırılır keyfini çıkarırdı. Ancak bu şimdi imkansızdı. Kanepenin hemen çaprazında duran masanın üzerinde camdan yapılmış bir sürahi ve bardak duruyordu. Sonra onu gördü, battaniyesinin içinde tıpkı bir melek gibi uyuyordu. Dudakları pespembe bir düğmeyi andırıyordu. Küçücük diye düşündü, ne kadar da masum. Teni bembeyaz, kirpikleri uzundu. Kaşları neredeyse yok gibiydi. Gülümsedi bir an onun güzelliğine. 

"Herhangi bir değişiklik yok değil mi kararında?" Yaşlı adamın sesi ile ona doğru döndü. Yüzünde gördüğü endişeyi anlayışla karşıladı. Çünkü onunda içinde endişe fırtınası kopuyordu. 

"Hayır, Ali Osman Bey. Ben size bir söz verdim, bir anlaşma yaptık. Şimdi geri dönemem." 

Ali Osman, rahatladığını belli edercesine bir nefes verdi dudaklarından. "Senin bana ihtiyacın var, benim ona. Onunsa sana. Bunu sakın unutma."

©Tüm hakları saklıdır.| ©All Rights Reserved.
-Yalnızca bu sitede yayınlanmaktadır. Başka hiçbir yerde iznim dahilinde yayınlanmamaktadır. Eğer kopyasına rastla
All Rights Reserved
Sign up to add İKİ YABANCI to your library and receive updates
or
#120hikaye
Content Guidelines
You may also like
Naz'lı Sevgilim (Tamamlandı) by AslimAk
1 part Complete
Herkesin şaşkın bakışlarının eşliğinde piste doğru el ele ilerledik. Sezer elimi bırakıp yüzünü bana doğru döndüğünde ilk başta ne yapacağımı bilememiştim. Ama o biliyordu. Elinin birini belime sarıp beni kendisine doğru çekti. Diğer elim de elini bulmuştu. Birbirimize çok yakındık. Akıl sağlımı korumak adına kendimi biraz geri çekmeye çalışsam da buna izin vermedi. Tam tersi beni iyice bedenine yapıştırmıştı. Kulağımda nefesini hissettiğimde gözlerim kendiliğinden kapanıverdi. Solist yerine ben bir tek Sezer'in söylediklerini duyuyordum o anda. Şarkıyı kendi sesiyle benim için okuyordu. "Ben bal arısı gibiydim senden önce Bak pervanelere döndum seni görünce" Sesi güzeldi Sezer'in. Eskiden okulun müzik grubunda yer alıp, okul programlarında şarkı bile söylerdi. Ama burada, bunu yapmasını hiç beklememiştim. Peki ya bana ne demeliydi? Resmen adamın büyüsüne kapılmış gidiyordum. "Yana yana kül olsam her an Yine de senden ayrılamam Yoluna adadım ömrümü ben Sensiz olamam Yana yana kül olsam her an Yine de senden ayrılamam Bin yıl yaşasam yine sana doyamam" Yutkundum. Gözlerimi bile açamayacak kadar aciz bir durumdaydım. Yanağımı Sezer'in yanağına yaslamış bir hâlde, onun kulağıma değen sesini duyuyordum sadece. 'Bana ellerini ver', dediğinde elimi daha sıkı kavramıştı. "Hayat seni sevince güzel Sana gönlümü verdim nazlı güzel..." Müziğin sona ermesiyle bir rüyadan uyanırmışçasına göz kapaklarımı yavaşça araladım. Sezer de başını geri çekerek gözlerimin içine baktı. "Seni seviyorum Naz'lı sevgilim," diye fısıldadığında bir an için kalbim durdu sanki.
AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR) by haticekubraozcan
83 parts Complete
[AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ -1- DELİ GELİN] Bir yanda deli dolu bir kadın, öte yanda gözükara ve dev gibi bir adam... Her şey bir inatlaşmadan mı sebepti? Çılgınlıktan belki de huzuru arayışındandı bu kadar hırçın dalgalarla Asude'nin ona savrulması... Onun, Asude'ye her seferinde daha sert çarpması... Deli, deliyi aşkta bile buluyordu ama doğru muydu peki aşkları? Gecelerin tutsağı, gündüzlerin tutsağı olan sevgilerine karıştı. Yanlış yolların kapıları açıldıkça, onlar için daha çıkılmaz bir hâl alıyordu kader. Ne çok pişmanlıkları vardı öyle... Zorundalık mıydı birbirlerine sürgün edilmeleri, yoksa aşk mıydı birbirlerine sürgün olmalarının sebebi? * Deli Gelin; 05.03.2016 [Yayınlanma Tarihi] 16.01.2022 [Düzenlenme Tarihi] * [AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ -2- BAHTSIZ DAMAT] Cesareti, aptal cesareti ile karıştıran ve istisnasız her seferinde yanlış anlaşılan bir kız... Kimsesizliği yalanlarla örtülmüş, acılarını sahte tebessümlerle kapatmıştı. Duygularını kendini kandırarak saklayan ve kalbini karanlığın esir aldığı bir erkek... En çok güvenmesi gereken kişi, o'nu ve ailesini yalnız bırakmıştı. Bu; bir masal olamayacak kadar üzücü, kitap olamayacak kadar gerçekti... Hayatın derinliklerinden kaderin sürüklediği bir aşka kalbini kurban veren Bahtsız Damat, yoluna çıkan gerçek sevgiye güvenebilir miydi? Sadece gerçek sevgi ve aşkın kül edeceği kimsesizliği onlar ateşe atmayı başarabilecek miydi? Yoksa, ateşe aşklarını atıp yanacaklar mıydı? Efe & Aslışah * Seri yazarı: ©haticekubraozcan Herhangi bir yere aktarımı halinde yasal işlem başlatılacaktır. Telif hakları şahsıma aittir. Kopayalanamz, çalınamaz ve türetilemez. * Bahtsız Damat; 10.10.2016 [Yayınlanma Tarihi] *** Dipnot! Seri iki kitaptan oluşmaktadır, devam kitabı değildir ve iki kitaba da tek kitap altında "AFİLİ ÂŞIKLAR" kita
SEN LEYLA'SIN by Laylatun
37 parts Complete
Labirent gibi sokaklarda gördüğüm her kapıyı ittirerek saklanabileceğim bir yer arıyordum. Açılmıyordu kapılar. Ardımdaki adamın bakırcıların çekiç seslerini anımsatan ayak sesleri her an daha da yaklaşıyordu. Dar sokaklardan birine daha girmiştim ki bir anda yol bitti. Bu bir çıkmaz sokaktı. Kapısız, penceresiz yüksekçe bir duvar önümü kesiyordu. "Seni öldüreceğim!"dedi korkunç ses. Çaresizce dönüp sesin sahibine baktım. Nevfel etrafımı çeviren üç duvardan daha geçilmez görünen cüssesiyle karşımdaydı. Yarım bir gülümsemeyle baştan aşağı süzdü beni. Ayaklarımın buz kestiğini hissettim. Beton zemine çıplak ayaklarla basıyordum. Ölülerin de önce ayaklarının soğuduğu geldi aklıma. "Leyla..." Nevfel korkunç suratında alaycı bir ifadeyle bana doğru geliyordu. Sanki onun her adımında ruhum biraz daha çekiliyordu. Korkudan sıklaşan soluğum boğazımda düğümlendi. O yaklaştıkça ölüm de yaklaşıyordu. "Gelme! Aradığın kişi ben değilim!"diye bağırdım geri giderek. Sırtım duvara dayanmış, ölüm burnumun ucuna kadar gelmişti. Kaçacak yerim yoktu artık. Nevfel şeytanı hatırlatan ateş gibi elleriyle kolumu yakaladı. "Sen Leyla'sın!" ... ✔️Bütün kurgularım, içindeki ufak hikayeler, sözler, varsa şiirler dahil bana aittir. Alıntı yaptığım durumlarda bunu belirtiyorum. Öncesi de sonrası da çalıntı ihtimaline karşın (her bir değişikliği dahil) çeşitli yollardan korunmaya alınmıştır. Benzer kurgularla karşılaşırsanız lütfen bana bildirin. Bütün kurgularım özgündür. ✔️ Başlama: 27.11.2016 Final: 18.02.2018 Kelime sayısı: 78.095
You may also like
Slide 1 of 10
Naz'lı Sevgilim (Tamamlandı) cover
yirmi cover
Şevval'in Hükmü |GxG| cover
Part Time Aşk | Texting cover
PEMBE PATİK cover
İHANET |TAMAMLANDI| cover
AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR) cover
SEN LEYLA'SIN cover
AŞKIN ACI DUYGULARI (Devam Ediyor) cover
Gizli Anlaşma (KİTAP OLDU) cover

Naz'lı Sevgilim (Tamamlandı)

1 part Complete

Herkesin şaşkın bakışlarının eşliğinde piste doğru el ele ilerledik. Sezer elimi bırakıp yüzünü bana doğru döndüğünde ilk başta ne yapacağımı bilememiştim. Ama o biliyordu. Elinin birini belime sarıp beni kendisine doğru çekti. Diğer elim de elini bulmuştu. Birbirimize çok yakındık. Akıl sağlımı korumak adına kendimi biraz geri çekmeye çalışsam da buna izin vermedi. Tam tersi beni iyice bedenine yapıştırmıştı. Kulağımda nefesini hissettiğimde gözlerim kendiliğinden kapanıverdi. Solist yerine ben bir tek Sezer'in söylediklerini duyuyordum o anda. Şarkıyı kendi sesiyle benim için okuyordu. "Ben bal arısı gibiydim senden önce Bak pervanelere döndum seni görünce" Sesi güzeldi Sezer'in. Eskiden okulun müzik grubunda yer alıp, okul programlarında şarkı bile söylerdi. Ama burada, bunu yapmasını hiç beklememiştim. Peki ya bana ne demeliydi? Resmen adamın büyüsüne kapılmış gidiyordum. "Yana yana kül olsam her an Yine de senden ayrılamam Yoluna adadım ömrümü ben Sensiz olamam Yana yana kül olsam her an Yine de senden ayrılamam Bin yıl yaşasam yine sana doyamam" Yutkundum. Gözlerimi bile açamayacak kadar aciz bir durumdaydım. Yanağımı Sezer'in yanağına yaslamış bir hâlde, onun kulağıma değen sesini duyuyordum sadece. 'Bana ellerini ver', dediğinde elimi daha sıkı kavramıştı. "Hayat seni sevince güzel Sana gönlümü verdim nazlı güzel..." Müziğin sona ermesiyle bir rüyadan uyanırmışçasına göz kapaklarımı yavaşça araladım. Sezer de başını geri çekerek gözlerimin içine baktı. "Seni seviyorum Naz'lı sevgilim," diye fısıldadığında bir an için kalbim durdu sanki.