-Hayırdır Ali Baran ağa? Sabahın köründe konak basmakta nedir ?'dedi en cevval haliyle. Ali Baran'ın ateş rengi gözleri genç kızın yüzüne çevrildi. Evvelden beridir bu kızın nice delişmen olduğunu duymuş, şimdiyse gözleriyle görmek nasip olmuştu. Karşısında hanım var diye düşürmedi süngüsünü.
-Töremiz kendini bilmez birileri yüzünden ayağa düşmüştür. Bizde layığını yerine getirmek için buradayız.'dedi tüm heybetini kullanarak. Dönüp nihayet yanlarına yaklaşmayı başaran kardeşine göz ucuyla baktı. Şu delişmen kız bile ondan daha cesaretli çıkmıştı. Oğuz Kağan yine aynıydı. Sıra bedel ödemeye gelince korkar kaçardı. Var gücüyle sıktı yumruklarını. 'Aşiret berdel hükmü vermiştir. Lakin sizden hala bir cevap gelmemiştir. Bu yüzden bize düşen ikisini de alıp ağalara teslim etmektir. ' Bakışları en tehditkar haliyle gezdi baba kızın gergin çehrelerinde. 'Ya berdel , ya da...' Ona doğru atılan bir adımla kesildi cümlesi . Güz is rengi gözlerini irice açmıştı.
-Berdel Ali Baran Ağa ! Berdel hükmü kabulümüzdür.'dedi genç kız sesini herkese duyurmak ister gibi yükselterek. Dönüp babasının acı dolu yüzüne buruk bir tebessümle baktı. Ne annesinin nede babasının üzülmesine dayanamazdı. Hem o her halükarda bakardı ki başının çaresine. Babasının gözlerinin içine bakıp usulca salladı başını. Sonrada dönüp hemen yanıbaşındaki Oğuz Kağan'ın elini sıkıca kavrayıp ellerini havaya kaldırdı. Kısılmıştı Ali Baran'ın öfke dolu bakışları. Oğuz Kağan ise şaşkınlıktan susup kalmıştı. O ise , babasının yedi erkeğe bedeldir dediği kızı ise hala heybet dolup taşan omuzlarını mümkünü varmış gibi biraz daha dikleştirip sesiyle tüm sokağı çınlatmıştı.
-Kararımız o'dur ki berdel hükmüne uyacağız ve savcı kardeşin Oğuz Kağan ile nikahımızı kıyacağız !'
✒️✒️