İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ ?[Tamamlandı]
  • Odsłon 31,730
  • Głosy 1,279
  • Części 199
  • Odsłon 31,730
  • Głosy 1,279
  • Części 199
Opowieść Zakończona, Pierwotnie opublikowano sty 22, 2015
Akıl, Göz Gibi, Din Bilgileri de Işık Gibidir. Göz, Işık Olmadıkça, Karanlıkta Görmez. Göz, Karanlıkta Görmediği Şeylere, Yok Diyemez. Akıl da, Mânevîyatı, Fizik Ötesini Anlayamaz. Aklımızdan Faydalanmamız İçin Allahû Teâlâ, Din Işığını Gönderdi. Göz, Işık Olmadan Karanlıkta Cisimleri Göremediği Gibi, Din Bilgileri Olmadan da Akıl, Mânevî Şeyleri Anlayamaz. O Hâlde Akıl, Din Işığı ile Ancak Mânevî Şeyleri Anlayabilir.
Ölen Kimse Acı Duyar.

İnsan, Rûhu Sayesinde Ayakta Durur. Aklı, Düşüncesi, Rûhu Sayesinde Vardır. İnsanın Vücûdu, Bir Marangozun Âletleri Gibidir. İnsan Ölünce, Âletleri Olmadığından, Rûh Bu Âletlerle Bir İş Yapamaz. Ancak Yine de Rûh Ölü Olmadığı İçin Gider-Gelir, İnsanları Tanır. Hattâ Evliyânın Rûhları İnsanlara Yardım Eder. Bu Yardım Etmesi Dünyâdaki Bedenindeki Âletlerle Değildir. Allahû Teâlâ, Rûhlara Âletsiz de İş Yapma Özelliğini Vermiştir. Vefât Eden Hızır Aleyhisselâm'ın Rûhu Çok Kimseye Çeşitli Yardım Yapmaktadır.

Bir Kimseye, Başkasının Bütün Organları Takılsa, O İnsanın Aklında, Düşüncesinde Değişiklik Olmaz. Marangozun Eski Âletleri Yerine, Yeni Âletleri Gelmiş Demektir. Âlet Değişmekle, Marangozdaki Bilgi, Kabiliyet Değişmez. Kesmeyen Bir Testere Yerine, İyi Kesen Bir Testere Gelirse, Daha Kolay İş Yapar. 
İnsan Rûhu Sayesinde Vardır.

Görmeyen Gözün Yerine Sağlam Göz Takılırsa Görür. Kanı, Kalbi, Beyni de Değişse, Yine Düşünceye Tesir Etmez. Sağlam Organ Takılmışsa, Daha Kolay İş Görür. Çünkü İnsan, Rûh Demektir. 

Rûhun Mâhiyetini Bilmeyen veyâ Allah'ın Kudretinden Şüphe Eden Kimse, İnsan Yanınca Yok Olduğunu, Kabir Suali ve Kabir Azâbının Olmadığını Zanneder. Hâlbuki Kabir Azâbının Olduğunu Dinimiz Açıkça Bildiriyor.
Wszelkie Prawa Zastrzeżone
Spis treści
Zarejestruj się, aby dodać İNDİRİLEN DİN Mİ ? UYDURULAN DİN Mİ ?[Tamamlandı] do swojej biblioteki i otrzymywać aktualizacje
lub
#488dini
Wytyczne Treści
To może też polubisz
ALHAYA autorstwa ecekarttal
34 części W Trakcie
"Ne bağırıp duruyorsun? Konağı ayağa kaldırdın!" Karşımda dikilen adama yumruğumu gerçirmemek için içimde verdiğim mücadeleden söz bile edemezdim. Etki eder, etmezdi. Şuan tek isteğim tüm gücümle tekme tokat ona girişmekti. "Sen Mardin'i kaldırmadığıma duâ et!" İkimizde deli gibi bağırıyorduk. Diklenmeli konuşmamla yüz ifadesi bir an değişecek gibi olsa da toparladı. Bakışlarına merak da işlenirken "Hayırdır ne bu hâller, yürek mi yedin?" Diye sordu. Yüreği de dalağı da ben sana yedirtecektim şimdi de haberin yoktu. Aramızda kısacık bir mesafe vardı. Günaha girmemek adına bir iki adım gerileyerek, ellerimi başıma koydum. "Asıl sana hayırdır? Ya sen nasıl sağda solda kendini benim müstakbel kocam olarak tanıtırsın, nasıl millete evleneceğimizi söylersin?!" diye bağırdım. "Ne!" "Oha!" "Vışş!" "Yok artık!" _____________________________ Klasik bir kitap değil bizimkisi. Yani karakterlerimiz her iki bölümde bir hastaneye uğramıyorlar. Ya da sürekli bir kavga içerisinde değiller. Acı, mutluluk, gözyaşı, kahkaha... gerçekte de başınıza gelebilecek olaylar dönüyor. Ee ne bekliyorsun? Gelsene içeriye;) İslam dininin temelde olduğu bir kitaptır. . . Başlangıç Tarihi; 12.06.2021 Kitabı (Ç)almamanızı rica ediyorum.♡ #1 - zühre #1 - alkan #1 - din #1 - yürek #1 - başörtü #1 - pişmanlık #1 - gerilim #1 - tesettür #2 - islam #2 - hikaye #2 - sinir #3 - hoca #3 - genelkurgu #4 - ağa
SINIR |Tamamlandı| autorstwa __Katre__
75 części Opowieść Zakończona
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
To może też polubisz
Slide 1 of 10
Veda Mektubu cover
ALHAYA cover
BEDEL cover
Maral cover
Kurye | Texting ✓ cover
Kumru cover
EYLÜL (Kitap Oldu) cover
MÛTENÂ cover
SINIR |Tamamlandı| cover
MAVİ GÖZLÜ DEV cover

Veda Mektubu

51 części W Trakcie

"Şimdi sana desemki aş şu dağları,kır şu aramıza örülen duvarları yık dök ne varsa gel gelmeye çalış, yetmedimi bu elem,yeterince ayrı,acı içinde kalmadıkmı dön desem yapabilirmisin? bu çok zor diyeceksin dimi? evet fakat bilirsin ben her daim zoru sevmişimdir ama hayatımın en büyük zoru en ağır imtihanı sendin aramıza aşılamayacak dağların,duvarların örülmesine göz yumdun her defasında beni,hiç yaşanmamış gibi kabul ettiğin sevdamızı,bizi görmezden geldin sildin öyleki çok kolay sildin beni kalbinden bende sildim sanıyordum seni kalbimden ama çok sonradan anladımki senin izin hâla olduğu yerdeymiş kalbimde,ne acı dimi..ne acı koca yapayalnız bir kalp"satırlara bir yenisini daha ekleyerek kalemi ağır ağır masaya bıraktım bu satırları yazmak sadece elime değil kalbimede ağır geliyordu ben yıllardır yazdığım satırlarla kendi içimde onunla savaşıyordum asla eline geçmeyecek o mektuplarla...