Koçer' ne demek bilir misiniz? 'Göçebe' demektir. Evsiz, yurtsuz, belli bir düzeni olmayan, yuvası olmayan, oradan oraya savrulan, zorlu yaşama mahkum edilmiş kişilere denir.
Tıpkı benim gibi...
Ben bir Koçer'im; evsizim, yurtsuzum. Hayatın ezmekten bıkmadığı, rüzgarın hunharca ordan oraya savurduğu bir Koçer'im. Ömrümce sevilmeden yaşadım, dışlandım, ezildim, hor görüldüm; saymadılar, insan yerine koymadılar beni.
Biyolojik annem bile beni istememişken diğer insanların sevmesi de saçma olurdu. Bir câmii avlusuna bile konulmayı hak etmemişim. Çöp konteynırları olmuş bana çatı. Günlerce açlıktan ağlamış ve çöpçü diye aşağılanan ama benim kahramanım olan bir adam bulmuş beni. Ama onlar da sevememiş, buna rağmen kahramanlarımdı onlar benim. Vermişler beni gariban anama. Beni doğurmadı, emzirmedi ama analık yaptı. Benim tüm hayatımı değiştiren adımı attı: ölmeme izin vermedi. Gözünden sakınarak büyüttüğü kızını hiç kimse istemedi, sevmedi.
Ta ki çift ela göze esir düşene dek...
Önce gözlerindeki masumluk ele geçirdi beni, ardından durgun yeşilin kehribarla kamburlaştığı ela gözleri beniliğime işletti kendini. Dudaklarında birleşti binlerce parçaya ayrılmış kalbim. Her dokunuşunda can buldu bu beden. Hor görülen kız, elalarında dünyanın en değerli şeyi oldu. Tüm sevgisizliğin, acının mükafatı oldu. Bana umut oldu, yaşamam için umut oldu. Bir tadelle başladı her şey. Küçük kıza hediye verilmiş bir çikolatayla.
Ama yüreğimin en karanlık zamanında bir kırbaç da o vurdu el değmemiş gönlüme. Cız etti içim. Vurduğu an yüreğimin en masum yerinde 'tıs' diye bir ses duyuldu. Öyle bir can cekişti ki kan akıtan ruhum, acı çektiğim kadar insanlara hizmet ettim ama kendimi insanları öldürürken buldum. Beni sürüklediği yer; solmuş kalbimin daha da açmayacağı izbe bir çöldü.
Koçer'dim. Adı gibi yaşayan
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.