KAÇAK SAVAŞ
  • Reads 202,364
  • Votes 8,533
  • Parts 17
  • Reads 202,364
  • Votes 8,533
  • Parts 17
Complete, First published Jun 01, 2022
Mature
Deli miydim ben? Hayır, sadece aşıktım... Kim ne derse desin, hakkımda ne düşünürse düşünsün umrumda değil. En yakın arkadaşımın ağabeyine tutulmuş ve defalarca kez görmezden gelinmiştim! Bu kez değil, bu kez beni görmezden gelmesi için bütün yollarını kapatarak yoluna çıkmıştım.

Mahalledekiler 'Deli bu, yaklaşmayın!' dediğinde benim gerçekten deli olduğumu düşünmüş olmalı ki bana yaklaşmıyordu. Bilemem ama asla peşinden ayrılmadığım adamı kendime aşık etmek için elimden geleni yapacaktım.

Bu yüzden buradaydım işte, tam karşısında. Henüz görmemişti beni. Koskoca amfide farketmesi biraz zaman alacaktı tabii. Belki de hiç anlamazdı, sonuçta yüzüme doğru düzgün baktığı yoktu. Bu okulu ve bölümü sırf onun için yazmış, sonra da ders hocam olarak onu seçmiştim. Uzun boyu, geniş omuzları, devamlı olarak gittiği spor salonu dolayısıyla kaslı olduğu her halinden belli olan vücudu ve o koyu kahve gözleri...

Bu adam benim kaderimdi. Hissediyordum. Sınıfta kısa bir an göz gezdirmek amaçlı başını kaldırdığı sırada heyecanla yerimde dikleştim. Gözlüğümü elimle hafifçe düzelterek beni görmesini bekledim. Herkesin üzerinde saliselik dolanan bakışları beni bulduğunda nefesimi tutmuştum ki başkasına baktı. Sonrasında elindeki kitapları masasına bıraktı.

Beni yine görmemişti!




KAÇAK SAVAŞ isimli ilk kitaptır.
All Rights Reserved
Sign up to add KAÇAK SAVAŞ to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
44 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
TILSIM by mavikedi81
18 parts Ongoing Mature
Bazı ÖLÜMLER uzun, bütün HAYATLAR kısaymış!!! "Ne yapıyorsun sen?" diye haykırdım. "Sus, ben ne dersem onu yapacaksın. Kaltak!" bir tokat daha attı suratıma. "İmdaaaaat!" diye bağırdım ama müzik son sesti, kimse sesimi duyamazdı. Adamın fantezisine bak, beni öldürecek! "Bağırma" dedi hiddetle, bir tane daha çaktı suratıma. Gözlerim kaydı ve bayıldım. Her şey durdu. Acaba ölmüş müydüm? Yoksa gerçekten kalbimin attığı yere, annemin mezarına mı gidiyordum. 24 saat oldu, kurtuldun.. dedi içimde dedelere, amcalara, abilere hep inanmış olan ses. Ama hep de kazık yedin be Zümra hepsinden, dedi küskün çocuk içimdeki. "200'e şarj ediyorum. Dur! Geldi." Bu kadın sesi de neydi böyle, Serkan'dan kurtulmuş muydum, ellerimde bir şeyler vardı ama kesinlikle kelepçe değildi, kafamın üstünde değillerdi bir kere bileklerim, vücudumun iki yanındaydılar. Kadın benim için geldi diyordu, o sırada kapının orada sevinçle zıplayan üç kişi gördüm bulanık bulanık. Sonra içlerinden biri netleşmeye başladı. Çok tanıdık bir yüz, sakalları çıkmış, boyu daha da uzamış ama kızıl sakalları daha da yakışmış bir genç... Beni tek mutlu etmiş insan bilmese de.. "Tuna gelmişsin." dedim son gücümle zorlayarak. Zorladım çünkü gitsin istemiyordum. Ama sesim çok tuhaf çıkmıştı. Kendi sesimi tanıyamıyordum. Boğazıma bir şey mi yapmıştı o pislik? Karnımda bir acı hissediyordum, sanki kesilmiş gibi. Elimi kaldırmak istedim kaldıramadım. Tuna yanındakilere garip bakışlar attı ve sonra yanıma yaklaştı. Doktor gibi görünüyordu, çok yakışmıştı ona doktorluk.
You may also like
Slide 1 of 10
TRABZON BEYEFENDİSİ! cover
ALACA KUŞUN RIHTIMI cover
GECENİN İZİ cover
YABAN  cover
ALTINDAĞ MAHALLESİ cover
GÖNÜL KİRASI  cover
mianhe cover
TILSIM cover
gay seks hikayeleri  cover
seks hikayeleri  cover

TRABZON BEYEFENDİSİ!

24 parts Ongoing

Asiye İlkim Akçay! Üzüntülü, kederli ve acılı kadın! İsminin anlamını bu zamana kadar vermemiş miydi? Çektiği acılar bu zamana kadar sadece geçmişte kalmamış, boynuna yağlı bir urgan gibi asılmıştı. Bu sefer kaçmayacaktı, babasının arkasına gizlenmeyecekti, düştüğün de kardeşini suçlamayacaktı. Savaşacaktı. Çünkü biliyordu, babası düşmeden kaldırırdı onu. Biliyordu kardeşi dikenli yollardan yürütmezdi, şimdiye kadar Asiye isminin hakkını çok vermişti. Artık güçlü olacaktı. Düştü mü? Tekrar kalkardı. Koşuyorken takıldı mı? Daha da hızlı koşardı. Ne olursa olsun yapardı. Babasının kızıydı. O, Asiye İlkim Akçay'dı. Kapak: MatmazelinHayali