Deli miydim ben? Hayır, sadece aşıktım... Kim ne derse desin, hakkımda ne düşünürse düşünsün umrumda değil. En yakın arkadaşımın ağabeyine tutulmuş ve defalarca kez görmezden gelinmiştim! Bu kez değil, bu kez beni görmezden gelmesi için bütün yollarını kapatarak yoluna çıkmıştım. Mahalledekiler 'Deli bu, yaklaşmayın!' dediğinde benim gerçekten deli olduğumu düşünmüş olmalı ki bana yaklaşmıyordu. Bilemem ama asla peşinden ayrılmadığım adamı kendime aşık etmek için elimden geleni yapacaktım. Bu yüzden buradaydım işte, tam karşısında. Henüz görmemişti beni. Koskoca amfide farketmesi biraz zaman alacaktı tabii. Belki de hiç anlamazdı, sonuçta yüzüme doğru düzgün baktığı yoktu. Bu okulu ve bölümü sırf onun için yazmış, sonra da ders hocam olarak onu seçmiştim. Uzun boyu, geniş omuzları, devamlı olarak gittiği spor salonu dolayısıyla kaslı olduğu her halinden belli olan vücudu ve o koyu kahve gözleri... Bu adam benim kaderimdi. Hissediyordum. Sınıfta kısa bir an göz gezdirmek amaçlı başını kaldırdığı sırada heyecanla yerimde dikleştim. Gözlüğümü elimle hafifçe düzelterek beni görmesini bekledim. Herkesin üzerinde saliselik dolanan bakışları beni bulduğunda nefesimi tutmuştum ki başkasına baktı. Sonrasında elindeki kitapları masasına bıraktı. Beni yine görmemişti! KAÇAK SAVAŞ isimli ilk kitaptır.
54 parts