Ben geldim ana.! Bu sefer tek gelmedim ama, gelinini getirdim sana, vanilya kokulu kadınımı.!
Ben bilmem seni, anlatılan kadarsın bende, resimler de gördüğüm kadarsın gözlerim de.! Ama öyle büyüktür ki içimdeki sevdan, bir o kadar da büyüktür içimdeki yangının.!
Ben bu kadın ile azaltıyorum yangınını, bu kadın ile büyütüyorum sevdanı.!
Biliyor musun ana bu kadın bana imtihan. Senin yadigarın olan vanilya alerjisi, vanilya kokulu kadınım ile imtihan oldu, iyi ki de oldu. Sevdiğim, fakat uzak durmak zorunda kaldığım vanilyaya bağımlı oldum. Hayatım boyunca kaçmak zorunda olduğum kokuyu, şimdiler de almadam edemez oldum.
Bak anam Evin, bizim dilimiz de aşk, benim kalbim de aşk. Saraçoğlu konağının küçük gelini Evinamın..
Bir kadın düşünün, vanilyaya alerjisi olan bir adamı, vanilya bağımlısı yapan..
•Kesit•
"Şimdi sıra sende." Dedi.
"Ne?"
"Öpme sırası diyorum, sende. Aklını bu kadar çabuk başından alacağımı bilmezdim." Dedi gülerek.
"Öpmek sırayla mı oluyormuş, hayatımda ilk defa duyuyorum." Dedim.
"Sıra yoksa o zaman izninle, ben bir kere daha öpeyim." Diyerek bir şey dememe fırsaf vermeden dudaklarıma nazikçe bir öpücük bırakıp geri çekildi.
•••
"Bera, beni yanına getirtme abicim. Bak sakin sakin oturuyoruz şurada değil mi? Hiç gerek yok aksiyona." Dedi Ömer.
"Tabi abicim, ne gerek var aksiyona. Ben sadece yengemi övmek istemiştim. Ne güzel yaratmış mevlam. Şu kaşa göze kurban. Senin aşık olmana şaşmamalı." Dedi teyzeler gibi bana tüküre tüküre maşallah çekerken.
"Ne tükürüyorsun sevgilimin üzerine, git virüslerini başkalarına bulaştır Arizona kertenkelesi."
"Aşk olsun abi, ben de seni ince ruhlu bir delikanlı sanardım. Hiç sana yakışıyor mu bu sözler, gör bak yengecim, bana bunları diyen sana neler demez, yol yakınken vazgeç. Ya da vazgeçme yengecim ben vazgeçtim, al bunu kurtar bizi."
"Manavdaki mandalina mıyım lan ben?" Dedi Ömer sinirle.
•••
Kesişim adlı kitabımın devamıdır. Bağımsız okunabilir.
Kırınım; ışık, ses ve radyoaktif dalgaların karşılaştığı bazı engelleri dolanarak geçmesi olayı, difraksiyon.
.