"Sonradan anladım," dediğimde kıkırdadım ve gözlerimi ona diktim. Gözleri pamuk gibiydi, bana hep yumuşak bakıyordu. "Gerçekten. Hayranın çok, tüm şarkılar sana yazılmış. Bir de..." dediğimde koltukta dizlerimin üzerinde ilerledim. Ellerimi omuzlarına koydum. Tatlı ifadesini bozmayarak koltukta geriye yatarak kafasını, koltuğun kol koymak için yapılan yerine koydu. Yani ben öyle biliyordum. Doğru olmayabilirdi de. Zaten dengemi sağlayamadığım için ben de üzerine doğru düşmüş, resmen üzerinde uzanmıştım. Elleri belimi buldu, sıcacık avuç içleri kıyafetim yüzünden açık kalan belimi ısıttı.
"Bir de?"
"Gözlerin pamuk gibi." dedim. Kıkırdadım ve sağ gözünün kenarını öptüm. Yüzünde hoşuna giden bir ifade oluştuğunda tekrar kıkırdadım ve diğer gözünün kenarını da öptüm. Yüzünde büyük, çok büyük bir gülümseme oluştu.
16.04.2022'
05.05.2022'
Eylül, çocukluktan beri anlaşamadığı ve sorunlar yaşadığı Yavuz ile yıllar ne kadar geçerse geçsin hâlâ anlaşamaz. Sürekli başını belaya sokarak nezarethaneye giren Eylül'ü her seferinde polis olan çocukluk arkadaşı Yavuz kurtarır.
Eylül; Senin benimle derdin ne?
Eylül; Polis olmana mı güveniyorsun sen be?!
Eylül; Beni sinir etme Yavuz
Yavuz; Birincisi her adım attığın yerde değilim sen polislerin olduğu yerlerde çok sorun çıkarıyorsun
Yavuz; İkincisi mesleğimin arkasına sığınacak biri değilim Eylül
Yavuz; Başını beladan kurtarabildiğimiz mi var kızım?
***
01.05.2025
#1 polis 06.05.2025