"Çığlıkları duyuyor musun?" kaşlarımı çatıp ne dediğini anlamaya çalıştım. Yüzünde garip bir gülümseme oluştu,bu gülümseme tam olarak karşındakine acıma gibi bir şeydi. Bana acıyor muydu?
Yüzünü yanında oturduğu pencereye çevirdi,bir müddet pencereden ormana baktı. Ayağa kalkıp camın koluna doğru yürüdü. Camı açıtığı an odayı rüzgar doldurdu. Geceden bile koyu olan saçları havada savrulmaya başladı,sanki onun saçlarının savrulmaya başlaması ile birlikte bordo renginde ki perdelerde odanın içinde ona eşlik etmeye başlamıştı. Sessizliği bozup konuştu, "Şimdi çığlık seslerini duyuyor musun?" Yutkunup gözlerine baktım, saçlarına meydan okurmuş gibi kahverengi gözleri vardı. Şuan şizofren bir kızla aynı odadaydım ve onunla karşılıklı oturmuş konuşuyordum. Böyle bir şeyi hangi sağlıklı insan yapardı ki? Sonunda konuştuğumda sadece 'hayır'diyebildim. Açık olan camın tam karşısına geçti,etrafa savrulan saçları artık geriye doğru savruluyordu. Kafasını yavaş bir şekilde geriye atıp gözlerini kapattı. Anlam veremiyordum bu kıza,ona olan bağımlılığıma hiç anlam veremiyordum. Ben ne zaman kendimi anladım ki cidden? Gözleri kapalı bir şekilde dururken dudakları aralandı, "İyi bak,ordalar. Bazen bir ormanda,bazen bir denizde,bazen bir odada,bazen bir gökyüzünde,bazen bir okyanusta. Sadece iyi bak etrafana,onlar her yerdeler. Acı çekiyorlar, ölmeden önce insanların onlara yaşattıkları şeyler için intikam istiyorlar,unutuldukları için çığlık atıyorlar. Sadece doğru bakman ve baktığın şeyi duyman gerekir. Şimdi söyle bakalım Antin beni görüyor musun?"
Av oyunlarını bilir misiniz? Hani bir ormana hayvanları salarlar, en hızlı avcıyı bulabilmek için. Avcılar için bir zevk ve güç gösterisi olan bu oyun, hayvanlar için özgür olabilmek için bir umuttu. Şansları varsa avlanmazlardı, zaten şansızlarsa çoktan avlanmışlardır. İşte o ormanı Dünya, avları da biz evlenmemiş bakire kızlar olarak düşünün. Peki ya avcılar neydi? Onlar erkekler değildi, seri katiller hiç değildi. Onlar bu dünyadan değillerdi.
Asırlar önce atalarımız gökyüzünün tüm sırlarını açığa çıkarmak için savaşırlarken ve yeni bir dünya arayışına girerlerken bu dünyamızın sonu oldu. Keşfedilen her gezegende yeni bir hayat aradılar ve hep şu soruyu sordular; Başka canlılar var mı? Evet, vardı. Fakat biz onları bulmadık onlar bizi buldu.