Bu hikayeme bir açıklamayla başlamak istiyorum. Daha bugün wattpad'e üye oldum. Ve bu site hakkında çok az şey biliyorum. O yüzden hikayemin acemiliğini mazur görürseniz çok sevineceğim. Teşekkürler ;) Umutsuzluğa kapılır ya bazen insan. Aslında o umutsuzluk değildir. Önündeki o kocaman yolda bir çakıl taşıdır sadece. Ve bazen o çakıl taşlarını toplamak insana kendini iyi hissettirir. Hatırlamaya çalış şimdi, hayatının en umutsuz anını. Daha sonra avucundaki çakıl taşına bak ve onu denize at. Şimdi umutsuzluğun umuda dönüşmesi şerefine iyice bir gülümse bakalım. "Evet, işte bütün mutlu sonla biten kitaplar böyle başlar ama aslında kocaman bir yalan. Yani kim umutsuzluğunu çakıl taşı olarak düşünebilir ki? Değil okurken yazarken bile sıkıldım. Aslında umutsuzluk kayadır. Öyle "lök" diye oturur insanın içine. Ve düzelmesi de öyle eline alıp denize atmakla olmaz. Ancak bir buldozer kaldırır benimkini." diyen Eda gerçekten zor bir dönemden geçiyordu.
11 parts