LÜZUMSUZ SAVAŞ (3)
  • Reads 86,630
  • Votes 9,762
  • Parts 38
  • Reads 86,630
  • Votes 9,762
  • Parts 38
Complete, First published Jun 07, 2022
Bir iddiayla başlayan savaş, şu hayatta mümkünatı olmayan her şeyi mümkün kılabilir miydi?

Yalçın Saral, Türkiye'nin, hatta Ortadoğu ve Balkanların en iyi senaristlerinden biriydi. Yazdığı o aşk sahneleriyle insanların aklını başından alır, bunun ekmeğini de sevimli kadınlarla yemeyi severdi. Zaman içinde aşka olan inancını kaybetmiş, o duygunun yokluğundan da pek etkilenmemeye başlamıştı. Ta ki o düğünde Nurdan'la karşılayınca dek! İlk savaşı başlatan kendisi olmuştu.

Nurdan Özkan, Türkiye'nin ya da Ortadoğu'nun, veyahut Balkanların en iyilerinden biri değildi, kendince. Oysa ki çok ünlü bir blogu, makyaj videosu çektiği, orta halli takipçileri bulunan bir Instagram hesabı vardı. Henüz okulu bitmemişti ve bunun için pek de çaba sarf ettiği söylenemezdi. Düzensiz bir iş hayatıyla ve fıkra gibi birleştikleri ev arkadaşlarıyla kendi halinde yaşıyordu. Ta ki o düğüne gidip zaten altüst olan hayatını, iyice altüst hale getirene kadar kendi halinde yaşıyordu.

Birbirlerinden farklı iki kişinin hayatı bu düğünde kesiştiğinde, aralarında patlak verecek olan güç savaşı kaçınılmaz olmuştu. Tutkunun savaşının en derin ve en güzel halini tenlerinde sorunsuzca yaşarken; gerçek hayattaki savaşları onları hep bir çıkmaza sürükledi. Kıskançlıklar, çekememezlikler, itirazlar, fikir ayrılıkları onlara aşmaları gereken bir sürü engebe sundu. Hayattaki en klişe ama onlar için en beklenmedik sayılan sürprizle yüz yüze geldiklerinde, ya bu savaştan ikisi de galip çıkacaktı ya da ikisi de yenik çıkacaktı.

Peki onlar ne mi yaptı? Sadece lüzumsuz bir savaşın içinde debelenip durdular.
All Rights Reserved
Sign up to add LÜZUMSUZ SAVAŞ (3) to your library and receive updates
or
#19yazar
Content Guidelines
You may also like
İNFAZ hapishanesi  by LorcanTB
40 parts Ongoing
İnfaz hapishanesi. Dünyaca meşhur, insanların kısaca dilinde ölüm hapishanesi. Bu hapishaneye giren hiç kimse yaşayarak çıkmamıştı çünkü burası ölümün gerçekleştiği insanların, daha doğrusu suçluların infaz olunduğu hapishaneydi. Lavinia ise tesadüfen sadece kaza nedeni ile olan bir cinayet suçundan, bu hapishaneye yani bu korkunç ölüm hapishanesine düşmüştü. Yaraladığı gencin ailesi zengin ve güçlü olduğu için onun infaz edilmesini istediklerinde kolayca onu bu hapishaneye yollamışlardı. Şimdi ise Lavinia'nın kalan son yıllarını burada ölümü bekleyerek geçirmesi gerekiyordu. Ancak işler beklenmediği anda değişir... Lavinia'dan.. Testi yapıp beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra korkarak teste baktım. "Siktir". Dilimden çıkan küfüre engel olamadım. Çünkü... "Ay ne oldu giriyorum bak" kapı dan diye açılınca yerimden sıçradım. Cavidan'dı. Elim titreyerek testi ona çevirdim. Çift çizgi... Ben hamileydim... Deli gibi atan kalbim, korku, endişe bir sürü duyguyu aynı anda yaşıyordum şu an... Ben ne yapacaktım şimdi.... .................................................................................. Peki ya Lavinia'nın hayatına İnfaz hapishanesinde her kesin korkulu rüyası olan bir adam girerse? Ve bir anda tüm hayatı o, korkunç adamla birlikte değişirse... ************************************ Tehlikeli aynı zamanda heyecan verici bir aşk hikayesine hoş geldiniz.💖 Nefesinizi kesecek bir hikaye. Başlangıç tarihi ~04.04.2024~ On sekiz yaş ve üzeri için bir hikaye. #aşk #heyecan #18+ #korku #bebek #koruyucu
DÜŞ KAPANI  by umudun_zirvesi
36 parts Ongoing
"Yapma..." diye fısıldadım ellerinin arasında kalbim can çekişirken. Belimdeki ellerini kullanarak beni kendine bastırdığında aldığım kesik nefesler birer iniltiye dönüşerek dudaklarımın arasından firar etti. Boynuma gömdüğü yüzünü eğerek kokumu içine çekti. Sıcak avuçları bedenimi keşfe çıkarken dokunuşlarının yarattığı azapla hissettirdiği sıcaklığı karşısında titredim. Boynuma sürtünen dudakları köprücük kemiğime doğru kayarken ne kadar istemesem de boynumu eğerek birnevi ona kolaylık sağlamış oldum. Dudakları köprücük kemiğimdeki o boşlukta oyalandığında sıcak dudaklarını tenimde hissetmem uzun sürmedi. Kısık iniltiler dudaklarımdan dökülürken ellerinin arasındaki bedenim yaralı bir kuş misali ölmemek için adeta çırpındı. Dudaklarının altındaki tenim bu kez soğukluğumla değil, onun sıcaklığıyla kas katı kesilmişti. Dudakları omzuma doğru ilerlediğinde belimdeki elini tenimdeki her bir zerremi hissetmek istermiş gibi yavaşça yukarı çıkardı. Elini saçlarımdan geçirip bir çırpıda arkaya iterek kendine alan açtı. Kokumu solumadan duramıyormuş gibi yüzünü sabırsızca boynuma gömüp kokumu içine çekerek soludu. "Gidemezsin..." diye fısıldadı çaresizce. Omzunu tuttuğum elimin tırnaklarını durmasını ister gibi omzuna geçirdim ama acı sanki o an tesir etmiyor gibiydi. "Beni bırakıp gidemezsin! Herşeyim olmuşken şimdi beni terk edemezsin! Burada kal, al intikamını. Ne yapmak istiyorsan yap bana ama sakın gitme benden Liva. Kabusum olup hayatımı cehenneme çevir ama yinede gitme benden sevgilim..." Kalbim onun bu sözleri karşısında acıyla kanadı. Ve atan her bir kalp atışının bedeli akan bir damla kanın esaretine gizlenerek teninin yarattığı ateşi harladı. Ateşimin yaratıcısı avcımdı, bense bugün o ateşe direnmek yerine bu kez yanmayı seçmiştim.
BEDEL - Azrail'in Gölgesi (Seri 1/3) by Damla_sjs
92 parts Ongoing
Duyuyor musun? Sallamayı bıraktığın beşikte ağlıyor ölüm. (Bölüm sayısı sizi korkutmasın, iki seri (1 ve 3) aynı hikâyede yayınlanıyor.) 1. Seri Ölümün Elçisi 3. Seri Azrail'in Gölgesi bu serinin içinde yayınlanmaya devam ediyor. Cennetten cehenneme kovulan bir melek ve ona aşık olmak üzere olan bir zebani. Ölüm emri verilen bir masumiyet ve onu ilk kez gören ölüm meleğinin emre ihaneti. ''Öyle bir Kara ki; Siyaha İhanet! Söylesene, sen kötülüğün hangi tonusun?'' O, geçmişinin tuttuğu bir kiralık katildi. Ve geçmişi; 'Hesabını sor.' diyordu. 'Canının yanması dininceye kadar, hepsinin canını al!' Yağız Kara, beklediği yılların acısını almaya geliyordu. Ama habersizdi, onu bekleyen tüm planını değiştirecek biriydi. İçinizi ürpertecek kadar gizemli olan bu adam, tek bir amaç güdüyordu. Hayatının tek bir amacı vardı ve bu amaç birçok kişiye mezar olacaktı. Dar bir sokakta buluşan o gözler, onun kalbini yerinden oynatacak kadar, daha önce hiç hissetmediği kadar sıcak gelmişti ona. Kendinden bir haber olan o genç kızın karşısında beklediği dakikalar ona asırlık gelmiş, çok kısa bir süre içinde olsa hissetmişti; o çok özlediği ılık esintiyi. Kalbine değen bu ılık esinti kızın bindiği o mavi araçla buzdan kazıklara dönmüş, kalbine saplanmıştı. Ve genç adam uzun bir zamandan sonra ilk defa hissettiği bu sıcaklığı unutmayacaktı, kalbine saplanan ılık rüzgarın buzları eriyerek kalbine akacaktı. Ve o benimsediği soğuğu yaşarken, kalbi yanacaktı. ''Cehennemime hoş geldin, çocuk.'' İlk yayınlanma tarihi: 24 Mart 2015 © Tüm Hakları Saklıdır. Kopyalanıp, üzerinde başka bir işlem yapılamaz.
You may also like
Slide 1 of 10
Suya Yazılan Hayaller | Gölgede Dans Serisi 1| ღRAFLARDAღ cover
İNFAZ hapishanesi  cover
Elemkârâne  cover
UR SERİSİ - Karamel Düşler ( Kısım 1)🤍🤍🤍 cover
Sessizlik Oyunu cover
DÜŞ KAPANI  cover
GÜZELİM / RAFLARDA cover
BERDEL (+18) cover
KARA KİRAZ • DİLHUN | 2 (TAMAMLANDI) cover
BEDEL - Azrail'in Gölgesi (Seri 1/3) cover

Suya Yazılan Hayaller | Gölgede Dans Serisi 1| ღRAFLARDAღ

1 part Ongoing

Bir kız... Annesinin işlediği günahın bedelini öderken bir daha asla geçmişteki o kız olamayacağını iyi biliyordu. Bile bile, bir kurban gibi boyun eğdi bu evliliğe. Ölüme gitti... Ve suya yazılan hayalleri hep bir hayal olarak kaldı... Bir adam... Yılların acısını kirli, taş kalbinde biriktirmiş, buz mavisi gözlerine hapsetmişti. Babasız geçen çocukluğunun intikamını almaya yeminliydi. Onun için hayat, bu intikamdan ibaretti. Öldürdüğü kızla aynı mezara gireceğini bilmeden... *** O günden itibaren camdan bir kafese hapsedilen Nil Teksoy ve maviliklerinde acımasızlığı, intikamı barındıran Devran Harmangil için tüm dengeler değişmişti. Birbirilerine hiç kopmayacak bir bağla bağlanmışlardı. Üstelik bu bağı koparmaya ikisinin de gücü yetmeyecekti. *** "Ben masumiyetimi, senin günahınla ödedim." -Nil Teksoy "Anne ve babaların işlediği günahların bedelini bazen evlatlar öder." -Devran Harmangil * Gölgede Dans Serisinin ilk kitabıdır. Artık Mendirek Yayınları etiketiyle RAFLARDA! Tüm kitabevlerinden ve kitap sitelerinden temin edebilirsiniz. UYARI! Bu kitap kesinlikle kadına fiziksel şiddeti meşrulaştırmak ya da hafifletmek amacıyla yazılmamıştır. Copyright © Tüm Hakları Saklıdır