Rüya
  • مقروء 512
  • صوت 179
  • أجزاء 49
  • مقروء 512
  • صوت 179
  • أجزاء 49
إكمال، تم نشرها في يونـ ١١, ٢٠٢٢
Başka bir evrende en güzel halinle
جميع الحقوق محفوظة
الفهرس
قم بالتسجيل كي تُضيف Rüya إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
أو
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
ÖLÜM KELEBEĞİ بقلم Nilayes45
11 جزء undefined أجزاء مستمرة
Alya için kurallar basitti. Düşünme, yap! Unutma, hatırlat! Acıma, öldür! Acımasız bir dünyanın kollarına atılan bir kız çocuğun güvendiği tek kişi kardeşiydi. Kardeşi için yapar, kardeşi için ölür ve yine kardeşi için yaşardı. Yeni bir kurbanın infazı için gittiği bir gecede kendi için hazırlanan tuzağı nereden bilebilirdi. Yaşamak istedi...yaşadı. Özgür olmak istedi...tutsak oldu. Hemde hayatı boyunca iki defa gördüğü bir adam tarafından. Onu kelebek diye seslenen adam. Planlar değişti, oyunlar bozuldu. Alya kendini hiç ummadığı bir oyunun içinde buldu. Hazır mısınız? O zaman sizi şöyle alalım. Dikkat edin bu oyunda hiçbir şey göründüğü gibi değil. **** "Ne gülüyorsun? Komik mi? Kişilik boz..." Ben cümlemi tamamlayamadan gözümdeki bandı çıkardı ve çenemi parmaklarının arasına aldı. Kafamı kendine doğru çevirdiğide kısılı gözlerim açıldı ve yüz hatlarını ezberlemeye başladı. Badem gözlerindeki iris büyümüştü. Gözlerinde ayna olsa şu an kendime bakıyor olurdum çünkü gözlerinde belirsizlik vardı. Anlam taşımayan bakışlar...Belki de yüzüne sahte maskeler takmakta çok iyiydi. Kim bilir...Galeride gördüğüm gibiydi sadece o kaliteli adam imajından sıyrılmıştı. Beyaz gömleğinin birkaç düğmesi açılmıştı. Saçları dağınıktı, düşüncelerim gibi. " Hani kelebek o zincirleri kendi takmıştı. Kilitli zincirler...kilitli kanatlar...kilitli özgürlük ve kilit vuramadığın hayallerin. Kendi taktığın zincirlerin anahtarı avcunda saklı görmüyor musun?" Gülümsedi, bana acıyarak." " Anahtar düştü..kilit açılmadı...hayallerim yok oldu" Gülümsedim ona hak vererek ve ilk defa kabul ettim o aptal kelebeğin ben olduğuma." +18 içerir. ©Tüm hakları saklıdır 16.07.2019
BUZ KIRAĞI بقلم bernailm
65 جزء undefined أجزاء مستمرة
Şu an tam olarak neredesiniz? Yirmi numaralı otobüsün üçüncü koltuğunda mı? Evde, okulda ya da iş yerindesiniz. Kısa bir mola verdiniz ve pencere kenarında bir fincan kahve içiyorsunuz. Belki de bir arkadaşınızla buluşmak için yola çıktınız. Ne kadar da sıradan bir gün, değil mi? Her şey son derece normal! Hiç düşündünüz mü ya her şey bir anda altüst olursa? Örneğin buluşmak üzere yola çıktığınız arkadaşınızın sizinle ilgili gizli bir planı varsa! Ya da bindiğiniz o otobüsün en arka koltuğunda, sizi hayatınızın dönüm noktasına götürecek olan kişi oturuyorsa! Siz her şey akışında gidiyor zannederken ya kaderiniz üstünüze yağacak buz kırağı için en uygun şartları hazırlıyorsa... Bütün bunlar bir yana, peki ya hayatınızın altı, üstünden çok daha güzelse! Baran Demiroğlu: Sıradan bir gün yaşadığını zannederken kendini cayır cayır yanan bir evin önünde buldu. Alevlerin arasında canının parçaları vardı ama o hiçbir şey hatırlamıyordu. Üstelik önünde de bir benzin bidonu vardı. Hayatı bir anda altüst oldu... Bahar Saygın: İstanbul'un en başarılı adli psikiyatrının kliniğinde staja başladığında her şey son derece normaldi. Ama bir gün kliniğe ailesini diri diri yakmakla suçlanan bir hasta getirildi. Hayatı bir anda altüst oldu... & "Ruhuna ben bulaştım. Artık kurtulamazsın..." Yayınlanma tarihi 10 Nisan 2019