"Korkunun olduğu yerde aşk yoktur. Cesarettir sevmek. Düzenlere, oyunlara, kötülüklere meydan okumaktır. Sevmek; uzaklaşmaktır yalandan, bencilliği hiçe saymaktır."
Yüzünde yarım bir tebessüm. Dudağının kenarı hafifçe kıvrılmış. Bir anlığına da olsa onun hoşuna gitmiş olmak bile çok kıymetli benim için.
"Ağladıkça o güçlenir içimizde. Akmaz, gözyaşı değildir sevgi. Kuş değildir uçmaz, çiçek değildir koklanmaz. Bitmez çile değildir. Ne desen o değildir sevmek..."
Yüzündeki gülümseme iyice genişlediğinde o gülümsemeyi solduracağını bildiğim sözler çıktı dudaklarımın arasından.
"Çok iyi biliyorum karnımda uçuşan sayısız kelebekleri Zehra. Sen yaşatıyorsun onları. Sen varsan uzuyor ömürleri. Yoksan belki bir gün."
Becky kafasını yasladığı masadan kaldırdı ve saçını düzeltti. Ciddiyetini yeniden kazanırken gözlerini Freen'in gözlerine sabitledi.
"Ödeme karşığı ödevini yapabilirim." dedi sesini oldukça ciddi tutarak.
Freen'in dudaklarında bir gülümseme belirdi. "Ne kadar istiyorsun?"
Becky dudağını ısırdı ve diyeceği şey için kendini boğazlama dürtüsüyle savaştı. "Tatilde kız arkadaşım olur musun?"
[ Kafamı toparlamak için yazıyorum umarım bölüm devamlılığı sağlarım ]