KEMANIN GÖZYAŞI (Müziğin aşkı)
  • Reads 373
  • Votes 49
  • Parts 22
  • Reads 373
  • Votes 49
  • Parts 22
Complete, First published Jun 14, 2022
'Hayır! Onun sesini unutamam olamaz.'

Kız delirmişti. Sağ ve sol elleriyle kafasını tuttu. Derin nefeslerinin arasından acı dolu haykırışlar çıkıyordu. Gözleri, gülün en kırmızı tonunu almıştı. Yanakları al al olmuş burnu çeşme gibi akıyordu.

Migreni baş göstermeye başlamıştı. Doğru düzgün acı bile çekemiyordu! Sakinleşmeye çalıştı. Olmadı...

Kendisini yatağına doğru attı. Avuçlarını yatağına dayadı. Öne doğru eğildi ve geçmişini düşünmeye başladı. Onu çağırmasına gerek yoktu. Geçmişi zaten hazırdı, oradaydı. Beyninin en ortasını kendisine mesken edinmiş, hayatına gelen her yeni şeye engel oluyordu.

O sırada yanında tüm ihtişamıyla duran emektar, dostu, en yakın arkadaşı, sırdaşı ve dert ortağını fark etti. Ritimli titreyen elleriyle kemanını ve arşesini eline aldı. 

İlk olarak dizine koydu kemanını. Parmak uçlarıyla dokunarak hissetti onu. Hafifçe gülümsedi. Artık sesini unutmayacaktı...Onun sesi piyanoydu ve o imkansızı başararak kemanıyla canlandıracaktı. Beyni bunu asla unutmayacaktı.

Sevdiğinin eskiden 'Bizim Şarkımız' diyerek piyanoyla bestelediği şarkıya, Kemanla eşlik edecekti. Kızda besteleyecekti. Bu kemandan çıkan ses aslında sevdiğinin sesi olacaktı. 

'Bizim Şarkımız, senin sesin olmadıkça eksikti.' 

diye mırıldandı kız. 

Ayağa kalktı ve penceresinin önüne doğru ilerledi. Kasvet dolu çehresini aya doğru, ardından denize çevirdi. Acıyla gülümsedi, gerindi.

O akşam, Tanrı'da şahit olmuştu. Kemanın Gözyaşları birer nota olmuştu...
All Rights Reserved
Sign up to add KEMANIN GÖZYAŞI (Müziğin aşkı) to your library and receive updates
or
#593yeni
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
41 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
MAZHAROĞULLARI cover
itiraz / bxb cover
GECENİN İZİ cover
AİLE 2 PAPATYA (Düzenleniyor) cover
İMDADIM cover
Fındık Tarlası cover
SARRAF cover
Sarmaşık [BxB]  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
BIÇAK SIRTI - BXB - GAY cover

MAZHAROĞULLARI

33 parts Ongoing

Aşiret + gerçek ailem kurgusu. Birçok klişenin toplamından meydana geliyor, istediğimiz de zaten klişeler değil mi? İrem yaşadığı şehri temsil etmiş ve Muay Thai alanında Avrupa şampiyonu olmuş başarılı bir genç kızdır. Hedefi, Dünya şampiyonası olan ve onu delirterek çalıştıran koçuyla birlikte Türkiye'yi temsilen şampiyon olmak istemektedir. Ailesi, arkadaşları ya da bir başka şeyi hayatında asla öncelik olarak görmeyen, hepsinin eksikliğini iliklerine kadar hisseden lakin burnundan kıl aldırmayan İrem Sevinç, aslında İrem Sevinç değil; Mardin'in en büyük ağası olan Mehmet Mazharoğlu'nun tek kız torunudur. Mazharoğulları, kızlarının kasten değiştirildiğini öğrendiklerinde deliye dönmüş ve hızla kızlarını aramaya başlamışlardır. Onlara göre kızları hemen onlara koşup, tıpkı onlar gibi özlem giderecektir. Ortadaki tek ve en büyük sorun ise, küçük Mazharoğlu'nun ailesine rağmen hiçbirinin yüzüne bakmamasıdır. Önyargılı ağabeyler, küçük kardeşler ve bolca kaos. Mizahın sınırlarını aşmaya ve İrem Mazharoğlu'nun kaos dolu hayatına eşlik etmek istiyorsanız, buyurun.