Öğretmen: Herkes şu soruya cevap versin arkadaşlar: ''Sizce aşk nedir?'' diye sordu.
Andaç: Bence dünyadaki en aptal duygunun adıdır. Aşığım diyende dünyadaki en aptal insanın ta kendisidir.
Çilem: Bence aşkı yaşamayan insan anlatamaz. Aslında yaşayanlarda anlatamaz çünkü aşkın bir sürü yüzü vardır. Düşünsenize herkesin aynı aşktan tattığını çok sıkıcı olmaz mıydı? Ama aşk asla sıkıcı bir duygu değildir. Herkes aşkı görebilir, aşka dokunabilir hatta aşık olabilir ama herkes aşk olamaz. Önemli olanda buya aşk sırlarla dolu bir duygu değil midir zaten? Kimse tam olarak çözemez. Aşk dünyadaki en büyük duygudur. Ve bütün suçları, hataları, ayıpları örtebilecek tek duygudur. Ama aşkın bir kusuru vardır. Aşk utangaçtır. Ne zaman ondan söz açılsa susar anlatamaz hislerini.
Andaç: Kocaman bir alkış buraya millet. Bizim ufaklık aşk duygusunu da mı bilirmiş? Senin gibi birisinin aşık olacağına rüyanda görsem değil gözlerimin önünde görsem inanmam. Şimdi bir de edebiyatçı kesildin başımıza.
Çilem: Senin gibi bencil aşkın duygusunu bile yaşamaktan aciz olmaktansa edebiyatçı olamaya razıyım. Herkesi kendinle karıştırma Andaç Korol. Sen hep yalnız kalmaya mahkum olacaksın yapayalnız. Ama eğer birisini seversen o zaman bu dediklerini sana hatırlatırım.
Andaç: Emin ol Çilem Adal böyle bir şey asla olmayacak. Ben asla aşık olmayacağım. Ama bu dediklerin bir gün senin başına gelecek çünkü sen çaresiz zavallının tekisin.
Çilem: Bu duyguyu bu kadar küçümsüyorsun ya. Senin için minik bir bedduam var. Sarıldığın hiç kimseyi hissetme! Ve umarım ki tam birisini sevdiğin sıra da o da seni severde en mutlu anlarınızı yaşarken seni çaresiz bırakıp gider.
* * *
Macera, dram, sır ve mizah dolu tesadüfle başlayan bir aşk hikayesi. Ya da kader mi demeli?
Kendi hayatlarında birer yabancı olanlata ithafen.
* * *