Eski sevgilisinden hamile kalıp terk edilen genç bir kız!
Yeraltı dünyasının patronu genç ve acımasız bir adam!
Çıkarlar uğruna birliktelikler, şiddetli ve psikopatça bir aşk. Korku, heyecan, şehvet, hüzün, mutluluk... Hepsi bir oyunla, hepsi bir çıkar ilişkisiyle başladı.
*******
Hastanenin bahçesine kendimi öyle zor atmıştım ki bunun tarifi olamazdı. Gözümden bir damla yaş aktı. Sonra bir damla daha, bir damla daha derken kendimi yere dizlerimin üstüne düşmüç hıçkırarak ağlarken buldum. Sürekli aynı şeyler çıkıyordu ağzımdan 'hayır, hayır, yalan olamaz bu, napıcam ben' takılı kalmış gibiydim. Öyle çaresiz öyle bitik durumdaydım ki kendime acıdım. Etrafımdan geçip giden insanlar beni umursamıyorlar dı bile. Oysaki birinin yanıma çöküp neyin var diye sormasın ihtiyacım vardı.
O an gelen dolmuş hissiyle başımı gökyüzüne kaldırıp derince bir nefes aldıktan sonra bunca birikmişliği, bunca nefreti, aşkı, ihaneti hepsini püskürürcesine bir çığlık attım. Ama öyle bildiğiniz çığlıklar dan değil. Tüm bu acılardan kurtulmak bir yardım eli arama çığlığıydı bu. Çığlıktan öte bir feryat dı bu...
Yine bir yardım eli uzatılmadı yine kafamıı önüme eğip sikik hastanenin bahçesinde yerde oturmaya devam ederek ağlamama devam ettim. Ta ki üzerime düşen kocaman bir insan gölgesine kadar. Önce umursamadım gider diye, ama gitmedi tam aksine yere tek dizinin üzerine çöktü karşımda ki zeytin gözlü adam.
Elini kaldırıp ağzıma, gözüme giren ağlamaktan ıslanmış saçlarımı kulağım arkasına itti.
"İyimisin küçük?"
***********
İşte böyle başlamıştı bizim hikayemiz......
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?''
---
Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz?
"Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."