Aslında Ankara ile özdeşleşmiş bir yerdir Bit pazarı o gittiğiniz lüks avmler,mağazalar gibi değildir.Bit pazarı sizin yırtık diye attığınız ayakkabılari esnaf yamalayıp durumu olmayan insanlara sunar ve satış yapar bir babanın durumu olmayip bu bayram bari yavrum kıyafetsiz kalmasin diyip bit pazarında o yama yapılmış pantolon,ayakkabıyı alir ve bilirmisiniz çocuğuna onu verince çocuğu sanki o lüks mağazalardan almış gibi sevinir.Babada çocuğunun bu kadar küçük şeyle mutlu olduğunu görünce kendisiyle duyar Bit pazarı Ulustadır. Esnafı Ankara'nın fakir,yoksul semti insanlari Çincin,Doğantepelerdir bu sizi korkutmasın hepsi iyi insan çogu kişiden! Grand oteli sola dönünce Bit pazarına girersiniz Sol yukarda plakçı Mustafa abi vardır Plağında Neşet Baba çalarken esnaf içinden "kimse gelmicek fakir yeri diyip bizi bi yere attılar eve nasil ekmek götürcez"derken Mustafa abinin plağından şu Naralar duyrulur Neşet Ertaştan Ahhh Yalann Dünya derken durumu özetler Neşet babam.