Herkesin sadece bakarak taklit edilmesi mümkün olmayan ve ne yaparsan yap, dışarıdan bakıldığında anlaşılmayan bir hayat hikayesi vardı. Ne kadar süre olduğunu bilemediğim bir süredir yalnızdım. Aslında herkes vardı, aile, arkadaşlar, sevgililer, hayranlar, hatta evcil hayvanlar... ama bu benim yalnız olduğum gerçeğini değiştirmiyordu. Bu düzene de alışmıştım. Yalnızlığımı biliyor, umursamıyordum. Çok zor olmuştu lakin kabullenmiştim. Sonra bir gece onu gördüm. Elif'i. Kabullendiğim yalnızlığımın içinde, onun da en nihayetinde diğer herkes gibi olacağına emindim, hele de kuzenimin sekiz yıllık kız arkadaşıyken aksi olması mümkün değildi. Yoksa mümkün müydü? Her zaman komşunun örnek gösterilen mükemmel oğlu olmayı başarmış olan ben, başkalarının hayat hikayelerinde iyi bir kahramanken, kendi hikayemin kötü kahramanı mıydım?