KADEH (+18)
  • Reads 143,263
  • Votes 6,721
  • Parts 43
  • Reads 143,263
  • Votes 6,721
  • Parts 43
Ongoing, First published Jun 22, 2022
Mature
3 new parts
UYARI: Bu hikâyede kötü örnek teşkil edebilecek davranışlar ve yoğun miktarda cinsel içerik bulunmaktadır.

❝ Açık konuşmak gerekirse hayatımın aşkını nerede bulacağımı pek düşünmemiştim. Ve tabii onunla bir kumarhanenin önünde üzerine kusarak tanışacağımı da. Ne derler bilirsiniz, şeytan azapta gerek. Ve o da benim içimdeki şeytani tanrıçayı uyandırmak için gelmişti. ❞
🂡
Annesinin anlattığı geçmişiyle büyüyen Ece, onları terk eden adamın, biyolojik babasının peşine düştüğünde onu bir kumarhanenin önünde ararken hayatının aşkı, beyaz atlı prensiyle tanışacağını düşünmezdi. Tamam, belki biraz abartmıştı çünkü ünlü ressam Carlo Morte Díaz beyaz atlı prens olmaktan çok uzaktı. Farklı cinsel hazları benimseyen bu adamın da bilmediği tek şey, karşısında tam olarak masum bir kadın olmadığıydı.

Cesur bir roman...

Sarsıcı ve kışkırtıcı bir kitap. Cinselliği uçlarda yaşayan iki kontrolsüz insanın çılgınca hikâyesi.

Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
All Rights Reserved
Sign up to add KADEH (+18) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
15 parts Ongoing
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
TEDH +18 by melisunkrman
26 parts Ongoing Mature
YETIŞKIN IÇERIK +18 Parmakları eteğim altından ince çamaşırıma dokunduğunda başını boynuma yaslayıp hırıltılı nefesini kulağıma üfledi. "Ne renk?" bedenimi ele geçiren arzuyla diğerlerinin duymasından korkarak "Beyaz" dedim. Son nefesimi veriyormuşçasına... Parmakları ince çamaşırımı geçip sıcak dereye ulaştığında orta parmağı boydan boya ıslak vadiyi keşfe çıktı. Bacaklarımı birbirine bastırıp ellerini cehennemimde hapsettim. Dolgun dudakları yumuşak kulak mememi arasına alıp diliyle ıslaklığını yaydı. Parmakları zorlukla bacak aramda hareket edip sıcaklığımın kaynağına indiğinde onu içine almak için deliren deliğime yavaşça sokuldu. Öyle sesli bir nefes aldım ki yüksek sesli müzik olmasa inilti gibi çıkan ses tüm mekanda duyulabilirdi. "Gri, artık gri.." başım arkaya düştüğünde insanların varlığını çoktan unutan bedenim pelte kıvamına gelmişti. İçimdeki doluluğunun kaynağı orta parmağına işaret parmağı da dahil olduğunda baş parmağıyla klitorisime baskı uygulayarak okşuyordu. Sol elimin üzerindeki eline karşın sağ elimle eteğimin altındaki koluna tırnaklarımı geçirip içime itekledim. "Beni istiyor musun? İçine sertçe girmemi, döllerimi bırakmamı istiyor musun?" boynumdaki dudakları çeneme ilerlediğinde göz kapaklarımın ardından üzerime düşen gölgesi ve içimdeki baskısını arttıran arsız duyguların hissettirdiği şehvetle dolduğumu hissettim. * • Tutkunun Esaretinden Doğan Hata •
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 8
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) cover
TEDH +18 cover
Eccedentesiast / +18 cover
BİR ADAMIN DAĞINIK YATAĞI cover
Memories [MEWGULF] cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Karanlığın Aç Çocukları Serisi cover
Kartal Pençesi - Kitap oldu cover

ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)

15 parts Ongoing

Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.