Sokaktaki ıssızlık içimi ürpertiyordu. Bu ürpertiden kurtulmak istercesine daha da hızlandırdım adımlarımı. Henüz erimemiş olan karlar botlarımın altında ezilirken çıkarttıkları o ses daha garip hissettiriyordu bana. Durmamalıydım. Eğer durursam vazgeçecektim biliyordum. Korkacaktım ve hiçbir şekilde anlatamayacaktım gördüklerimi. Daha büyük bir kararlılıkla başımı dikleştirdim. Daha hızlı yürümeye başladım. Koşar gibi... Çok geçmeden farkettim adımlarıma eklenen adım seslerini. Benden başka biri daha vardı bu dar sokakta. Hızlanmam gerekirken biraz daha düşürdüm tempomu. Bir müddet sonra durdum. Kaçmamın bir anlamı yoktu. Yine de bulacaktı beni. Belki bu farkındalıkla yavaşlamıştım. Yavaşça arkamı döndüm. O, silahı bana doğrulturken gözlerimi kapamıştım. "Görmemen gerekiyordu." dedi tetiği çekerken. Sesinde keder duyar gibi oldum. Sonrası silahtan çıkan kurşun sesi...