Sessizliği çığlık kadar etkili olan birini düşünün. Konuştuğu zaman etkisi nasıl olur? Düşünmek istemedi. Adımları sık değilken titreyen yeri düşünün. Koştuğu zaman etkisi nasıl olur? Düşünmek istemedi. Esnemekten gözleri dolduğunda dahi içinin sızladığını düşün. Hüngür hüngür ağladığında etkisi nasıl olur? Düşünmek istemedi. Ufacık bir kıkırtısı içinde kelebekler açtırırken kahkaha atsa ne olur? Düşünmek istemedi. Etraf karanlığa büründüğünde tebessüm etti. Yine yıldızları gökyüzünden çalıp avuçlarına mı saklamıştıda etraf böyle kararmıştı? Düşünmek istedi bu sefer. Son nefesi soluk borusundan geçtiği ana kadar bunu düşünmek istedi. Gecenin güneşi solmuş , acımasız insanların gürültüleri en sonunda son bulmuştu. Ama hâlâ kafasındaki gürültüler susmak bilmiyordu. Avuçlarında sakladığı yıldızlarla alnına dokunsa susar mıydı kafasındaki sesler? Susardı. Ama o hiç avuçlarındaki yıldızlarla alnına dokunmadı. Olsundu, dokunmasındı. Kafasının içindeki gürültüyü gülüşünü hayal ederek bir nebze olsun susturabiliyordu. Bu ona yeterdi. Ferzin Alança. Ne soylu bir aileden geldi ne prenses gibi yetişti ne de kraliçe gibi hüküm sürdü. Kralların ardına saklanmış kraliçe olacağına ; bataklıkta yaşayıp herkese baş kaldırarak bulunduğu bataklığı sarayı , çatısından su sızdıran yıkık dökük odasını ihtişamlı kraliyet odası , evin mutfağıyla birleşik oturma odasında bulunan masanın en başındaki sandalyeyi tahtı yaparak kendi krallığını kendisi kuracaktı. Çığlıkların sahibi oydu . Karanlığın içine kendisini hapseden oydu. Kraliçeliğin k'sını görmemiş Ferzin ALANÇA. Adının anlamını dahi 19'un da öğrenen o bundan sonra kraliçe gibi hüküm sürdüğü bataklığında çırpındıkça batacak insanların yavaş yavaş boğuluşlarını zeAll Rights Reserved