"Yalvarırım yapmayın!" Sesim boğazımdan öyle bir çıkıyorduki sanki boğazım parçalayacak kadar kuvvetliydi.
Bacaklarımı salladım, kollarımı çektim ama kurtulamadım onlardan gözlerimin önündeki manzaraya şahit olmak istemedim belki kaçmak istedim ama en çokta kurtarmak istedim yapamayacağımı anlayınca ise kurtulmak ve kaçmak istedim.
Bir kez daha sıska kollarımı çektim pis ellerden başaramadım.
"Lütfen yapmayın, ne isterseniz yaparım lütfen!" Yüsek sesli bir kahkaha koptu birinde tınlamadı bile beni.
Nefesim daraldı, gözyaşlarım kendince göl olup beni boğdu, çiğerim bir hançer tarafından paramparça edildi, vücudum binlerce parçaya ayrıldı ve tekrar birleştirildi.
Bir silah sesi koptu kulaklarımda 'bam' etti kırmadığım gözlerimden yaşlar bir süre sonra öyle bir boşaldıki sanki bu şekilde 10 dakika ağlasam kendi göletimi kuracakmışım kadar çoktu.
"Mehmet!" Boğazımdan öyle bir haykırış yükseldiki kollarımı tutan iki adam kollarımı bırakıp kullaklarını tuttular ben ise bırakılmış kollarım kurtulmuş bedenimle ilk önce ona koşmak istesemde aynı şeyler başıma geleceği için kaçtım arkama bile bakmadan bilmediğim yerlere doğru kaçtım.
Ben orada bir ömrümü ve bütünümü bıraktım artık bir ben yoktum, artık bir ruhum yoktu, duygu yoktu intikam dışında.
Cadde de bütün gürültüsü ile geçen arabalar, insanların oluşturduğu ses karmaşası, kuşların sesi, denizin dalgası ve daha nicesi bu kadar ses arasında tek kalmıştım ve kendimi bu yalnızlıktan çıkarabileceğim tek kapı intikamdı.
Kendim için değildi belkide ben sadece gerçekleri bilmek ve sorumlu insanları yok etmek istiyordum. Çıkış kapımı kendim yaratacak ve o kapıdan ölüm olsa bile çıkacaktım.
Peki sen bana acıyı veren sen, bana mutluluk veren sen geçmişimi silebilirmisin?
Sırf kuzeni için Mardin'in Acımasız ağasına kurban edilen Larin...
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Bunları dikkate alarak okursanız çok
sevinirim canlarım:)
Kıskançlık bol bol vardır!