Melis gözlerini açar. Kafasının arkasında bir acı,bir ağrı vardır. Bir an 'Ben neredeyim. ' dercesine etrafına bakar. Bir köşede damacanalar,diğer tarafına bakar burda ise büyük büyük çuvallar vardır. O an anlar ki burası bir depo. Ellerini zorlar ama elleri bağlıdır. Sonra düşünür 'bana noldu 'diye o en son dışarı çıkmıştı ve kafasında büyük bir ağrı hissetmişti galiba kafasına bir darbe almıştı. Birisini onu kaçırmıştı. Peki kim kaçırmıştı. Neden kaçırsın? "İmdat! Yardım edin kimse var mı?" Diye bağırır Melis ama nafile kimse onu duymuyor. Bir anda arkasından kapı açılır. Birisinin onu duyduğunu zanneder. Sandalyede olduğu için dönemez ve zorlar kimin geldiğini görmek ister. Tam döndüm derken, sandalye bir anda yere düşer ve Melis kafasını sertçe yere vurur. Gözleri yavaş yavaş kararırken ona doğru yaklaşan biri olduğunu görür, bayılmadan önce bakar ve ona doğru bir adamın yaklaştığını anlar "Sende kimsin?" der Melis ve orada bayılır. Kimdi bu? Neden Melis'i kaçırdı? Yoksa o mu yaptı "Olacaklardan ben sorumlu değilim" demişti. Ya onu kaçıran kişiye Melis aşık olursa! #kandavası 8 Aralık 2022 #anne 18 Nisan 2023 KİTABA BIR SÜRELİĞİNE ARA VERİLDİ 2024 YAZ AYINDA KALDIĞI YERDEN DEVAM EDECEKAll Rights Reserved