"Hoşgeldiniz, buyrun geçin içeriye."
İçeriye girdik, gözlerim faltaşı gibi açıldı. Ne güzel bir evdi bu böyle! Resmen aşık kalmıştım bu eve, dekarasyon, ablanın tarzı vs. her şey eve cuk oturmuş.
Bizi salona aldı, oturma odası da vardı ve ikisi de çok şirinlerdi. Salonları bizim eve nazaran daha büyük duruyordu. Eh, salonumuz maşallah çanak tabak setleriyle dolup taşmıştı.
Annem: Apartmanımıza hoş geldiniz, 4 numarada oturuyoruz, ben Gülcihan.
Kapıdan girdi. Ama giriş ne giriş! Film izler gibi onu seyrediyordum. Gözlerimi alamıyordum çocuktan. Ne kadar yakışıklı birisi. Merak etmeyin umarım yakında enişte diyeceksiniz Ertan Abinize. Ama merak edin edin. Çünkü onunla ciddi bir ilişki yaşamayacağım evlenene kadar. Biz sevgiliyiz demeyeceğiz. Sadece uzaktan seveceğiz birbirimizi.
Yıllar önce evlat edinilmiş ve bunu çok sonradan öğrenen edebiyat öğretmeni Ekin Susmaz. Kimsesiz olduğunu düşündüğü bir şehit çocuğun koruyucu annesi olur. Evine aldığı çocuğun 6.yaş gününde birden babası çıkagelir...