Kalabalık bir ilkokulun birinci sınıfında, kırk-elli öğrencinin gürültüsüne, yaramazlığına rağmen öğretmen hiç şikayetçi değildi. Çünkü hepside okuma yazma öğrenebilmek için istekliydi. Harfleri tanıyor, kelimeleri sökebiliyorlardı. Ama bir öğrenci vardı ki, öğretmen ne yaptıysa çocuğa daha “a” harfini bile söyletememişti. Her defasında yaşanan aynıydı: Öğretmen tahtaya kocaman bir “A” harfi yazıyor, sonra çocuğun yanına gelip “A” diyor, onunda tekrar etmesini istiyordu. Ama çocuk her defasında kollarını göğsünde birleştirip dudaklarını sıkı sıkıya yumuyor, sonra da “hayır!” dercesine başını öne arkaya sallayıp duruyordu. Öğretmen ne kadar yalvarırsa yalvarsın, ne kadar “A” demenin sana hiçbir zararı yok, sen çok akıllı bir çocuksun, haydi...” dese de sonuç değişmiyordu. Sonunda öğretmen pes edip çocuğun anne babasını okula çağırdı. Üçü bir yandan çocuğu “a” demesi için iknaya çalıştılar. Israrlara dayanamayan çocuğun ağzından nihayet bir “a” sesi çıktı.All Rights Reserved
1 part