"Adın ne?" dedim müthiş bir soru bulmuş olmanın sevinciyle. Cevap olarak saçlarıma dokundu. Geri çekilmedim, aksine biraz daha yaklaştım. Sigara ve tanıdık bir parfüm kokuyordu, hafifçe içime çekmekten kendimi alamadım. Adın ne sorusu ne kadar güzel bi soruydu öyle! Dudaklarımız birleştiğinde kalbimin sesini o da müziğe rağmen duyabiliyor muydu acaba? Kolunu belime sararak öpüşünü derinleştirdiğinde aklımın faaliyetlerini tamamen durdurmuştu. "Gidelim burdan." dedi, Bir saniye bile durmak istemiyordum, cevap olarak çok daha istekli bir öpücükle karşılık verince sanırım ikimiz de ne demek istediğimi çok iyi anlamıştık... Ayağa kalkarak elimden tuttu. Beni kapı sandığım yere doğru sürüklerken arkama dönüp masada duran 11 boş kadehe baktım, Alkol bazen güzelliklerin de anası olabiliyordu.