Bana öldürmeyi öğreten bu adam bu gece ölmeyi öğretiyordu. Tek kurşun patladı silahtan ama iki ruh öldü, bedenleriyle birlikte. Bana nefes olan dudakları son kez aralandı acı dolu inlemeyle 'Tek kurşun' dedi. Tek kurşundu bizi birleştiren, tek kurşundu bize yaşamayı öğreten, tek kurşundu nefesimizi kesen.
Ben ne kendimi bulabildim, ne de kalbimde kor alevlerle yanıp tutuşan onu.
...
Annesinin şüpheli ölümüyle birlikte sarsılan Güneş, bu gizemin peşine düşmüştü.
Gazeteci olarak çalışırken tek amacı iz sürdüğü gizemi sonlandırmakken, ajansın yeni patronu olarak gelen adamın hayatına nasıl dokunacağından habersizdi.
Bir anda hayatının merkezinde bulduğu kimliksiz 3 yabancının aslını öğrendiğinde ise her şey artık onun için çok geçti.
Ruhu kana bulanmış, benliğini kaybetmiş, kendini bulamamış bir yabancıydı o artık.
UYARI: Kan, vahşet, ceset, argo, küfür bulunduracak bir kitaptır!!!
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."